Bir İnsanın Değişeceğine İnanmalı mıyız?
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      pinkypie
      arthur schopenhauer'un 'yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar' adlı kitabında şu şekilde değindiği durum: " bağlantı ya da ilişki içinde olduğumuz birisi, bize hoş olmayan ya da kızgınlık uyandıran bir şey yaptığında; kendimize, sadece, onun bizim için, aynı şeyi daha güçlü bir biçimde, bir kez daha ve daha sık yapmasına izin vereceğimiz ölçüde değerli olup olmadığını sormalıyız. (vazgeçmek ve unutmak demek, yaptığımız değerli deneyimleri pencereden dışarı atmak demektir.) yanıtın evet olduğu durumda söylenecek çok şey olmayacaktır, çünkü konuşmak pek bir işe yaramaz: konuyu, bir uyarıda bulunarak ya da bulunmayarak unutmamız gerekir, ama böylelikle bu durumla bir kez daha karşılaşacağımızı bilmeliyiz. yanıtın hayır olduğu durumda ise, değerli arkadaşımızla ilişkimizi hemen ve sonsuza dek kesmeli ya da bir hizmetçi söz konusuysa, onu kovmalıyız. çünkü, şimdi içtenlikle tam tersi yönde büyük yeminler etse de, gerekirse aynı şeyi ya da bütünüyle benzerini kaçınılmaz bir biçimde yeniden yapacaktır. o, her şeyi, her şeyi unutabilir, sadece kendi özünü unutamaz. çünkü karakter kesinlikle düzeltilemez; insanın tüm eylemleri içsel bir ilkeden kaynaklandıkları için, bu yüzden, aynı koşullarda sürekli aynı şeyi yapması gerekir ve başka türlü davranamaz." peki bu bilgi 'gerçek' hayatta işimize yarıyor mu? aşıksak pek yaramıyor.. kırık kanatlarımızla defalarca kayalıklara pike yapıyoruz. oysa aradığın kanat terzisi. şöyle de bir şey var ki kuzuşlar.. aşkta mümkündür.. inanılabilir ancak hüsrana da uğratma ihtimali pek yüksek
        kania_
        Açıkcası ben inanmıyorum değişen değişir bişe demem ama yinede inanmıyorum
          dostoyeviski
          İnsanların kişilikleri değişmez çıkarları değişir.
            lutfen-ama
            Nelere inandık, buna mı inanmıycaz. Olur o da olur inanırım ben.
              berat_albayrak_
              12 yaşıma kadar konyovsk (konya) türü çomardım. Sonra bir video denk geldi... ondan sonra başladım araştırmaya, atatürk, komünizm, faşizm, chp, tayyip...
                plastickardashian
                çoğu kişiyi zorlar. çevremdeki insanların çoğu daha 20 yaşlarında kişiliklerinin oluştuğuna inanıyor. "artık değişmeyeceğim!" halbuki insanın kişiliği 30lu yaşların ortalarında tamamlar oluşumunu, değişmezliğini belki. 20de değil, 25te değil, 30da değil. elbet değerleri vardır herkesin ama tartışmalardan, uzlaşmalardan, anlaşmazlıklardan ben buyum diyerek kaçmak, karşındakini değişmeyeceğine inandırmak saçmadır. bırakın değişim hep hayatınızda olsun, bundan güzeli mi var?
                  karolunita
                  hayır
                    baldbritney
                    gördüğüne inananların inancı. misal; * evlenmeden önce bencil, inatçı, havalı, kibirli, kavgacı, çirkef olan hanım kızlar evlenince pamık gibi oldu. hatta anne olunca iyice melekleştiler, dünya barışı, afrikalı çocuklar için falan çalışıyorlar. * dini inançları ve ona göre yaşayanları her ama her fırsatta eleştiren bir kardeşimiz, fıstık gibi fiziğe sahip mümine bir kardeşimize çarpıldı, evlendi. şimdiye hacca bile gitmiştir. ateyizler bunu şöyle açıkladı; (bkz: allah'ın sopası yok) * kariyerli, kültürlü, şehirli, modern kadınlardan hoşlanan flörtöz bir kardeşimiz gitti köy kızıyla evlendi. kırdı dizini oturdu. * ev hanımlarına diş bileyen, gıcık olan, tüketici olarak gören bir kardeşimiz çalışan bir kadınla evlendi. kadın evlenir evlenmez işten ayrılıp müzmin ev hanımı oldu, bizimki gıkını çıkarmadı, hatta pek mutlu görünüyordu. * depresif, suratı her daim mahkeme duvarı, asosyal, sanal hayatta tek bir izi, bir facebook hesabı bile olmayan kızlar estetik ameliyatlarla hayata döndü. şimdi yeni burunlarıyla, yeni çeneleriyle nişantaşı sokaklarında, facebook albümlerinde gülücükler saçıyorlar. * her fırsatta mesleğini sevmediğini, iş değiştirmek istediğini söyleyip duran bir kardeşimiz mesleğine kızların yoğun ilgi gösterdiğini fark edince işine dört elle sarıldı. şimdiye profesör olmuştur. şaka şaka... anca doçent...
                      yodainwonderland
                      gerçek bir salaklıktır. bir taşın, bir kayanın, bir hayvanın değiştiğine inanmak, bundan milyon kat filan daha mantıklıdır, değişimi olumlu anlamda ele alıyorsak eğer, "taş insandan daha kolay değişime uğrar*". "ben değiştim" diyen kişi kim bilir zamanında nelere sebep olmuştur ki, onlara sebep olanın kendisi olmadığını ispatlama, ben yapmadım miki yaptı algısı yaratma çabasındadır en iyi ihtimalle. çok iddialıysa bu konuda, şöyle iki adım öteden durun izleyin, 3 güne kalmaz değişen tek şeyin o çok değiştiğini iddia ettiği zımpara kağıdı gibi yanlarının level atlayıp rendenin sık dişli tarafına evrilmiş yeni hali olduğunu çıplak gözle görürsünüz neticede, hayır bunu görüp "ben tahmin etmiştim zaten" demenize bile gerek yok esasen. hele size her zaman açık kapılar, güven konusunda hiç yanıltmayan insanlar edindiyseniz zamanla, o kadar gerek yok ki buna. hiç unutmayın ki değişmeye ihtiyacı olan hiçkimsenin/hiçbir şeyin değişimi olumlu yönde olmayacaktır, kötü olan her şey sadece daha kötüye gider. üzgünüm ama bu tam olarak böyle.
                        muneccimbiri
                        hatadır. ama hata olması kendimden biliyor olduğumdan veya insanların hiçbir şekilde değişmemesi gibi bir bilimsel gerçek olduğundan filan değildir. ben ortaokuldan liseye geçtiğimde, değişmek ne kelime, başkalaştım resmen. sonra bir dönem daha yaşadım aynı köklü değişimi, bugünkü halime en yakın halim oldum, hala da değişiyorum. ayrıca bir dolu derlenen, toparlanan, bir şekilde kendi doğrusuna uygun insanlar olmaya başlayan, olan insanlar gördüm. genelde değişimler iyi yöndeydi, kendimdekinin de öyle olduğunu düşünürüm. bütün bunlara rağmen insanların değişeceğine inanmam. öncelikle, değişim sadece bir konuda olan bir şey değil. bir insanın sadece bir kaç yönü değişse çok düzgün olacağına inanırsınız mesela, gerçekten de öyledir ama değişim sizin veya değişmesini istediğiniz insanın kontrolünde gerçekleşmeyebilir. hadi onu geçtim, bir insan değişmesi gerektiğini düşündüğü eksiklerine vakıf olmak adına üçüncü kişiden bir eleştiri, talep veya sadece bir öneri dahi almış olsa, bu değişim esnasındaki samimiyeti, kalıcılığı sorgulanabilir olacaktır. çok doğal. hadi onu geçtim, değişmesi gerekenin gözünden bakın, birisini mutlu etmek o değişimden geçiyorsa elinde çokça seçenek var. gerçekten o yönde değişmesi gerektiğine kanaat getirecek kadar kendini sorgulamak. e tamam da bu sorgunun sonunda aslında kendi iç dünyasıyla, değişmesi gerektiği söylenen olgular örtüşüyorsa ne olacak? o zaman aslında değişmemesi gerekir. bu sefer de talep edenin mutsuzluğu ile iç huzuru arasında kalınmış olunacaktır. kendini, karşındakini kandırmak, idare etmek gibi seçenekler doğacak ki, maruz kaldım, hiç olmasın, azalarak bitsin, daha iyi. yoksa ben senin için şunu bunu yaptım, bundan şundan vazgeçtim seviyesine inilecektir ilk kavgada. değişim insanın yaşantılarının, edindiği bilgi ve tecrübenin ışığında, kendi kendine olduğu zaman gerçekten mümkündür. bir beklentiyi karşılamak, bir yere ait olmak, birisini kaybetmemek veya elde etmek veya ne bileyim, göze batmamak gibi dış sebeplerle değişim yaşanılıyorsa bir yerden bir zaman patlar diye inanırım, belki de hiç patlamaz. nihayetinde bir insanın değişeceğine inanmak kumardır. aşırı kıskanç sevgilimin değişeceğine inanarak yıllar kaybetmiş biri olarak, kendisinin en son beni kendi öz kuzenimden kıskandığına şahit olduğum gün yaşadığım yıkım da bu kumarı kaybettiğim andı. sizinki nasıl sonuçlanır bilemem ama genel olarak bir insanın değişeceğine inanmak bana seven insanın sevdiğinin**** her şeyine katlanabildiği dönem sonrası ve fakat gözü henüz tam açılmamış dönemdeki beklentisidir. inancım odur ki, kıskanan yine kıskanır, satan yine satar, aldatan yine aldatır.
                          mrsnl33
                          Evet,bazı konularda değişmeyi gerçekten isterse,değişebilir.
                          /
                          0

                          Tarihe Göre

                          İçerik bulunamadı.