yodainwonderland
    lise ikide platonik bir aşkım vardı, ilk gördüğümde aşık olmuştum. o da lise bire gidiyordu. zar zor birilerinden numarasını almıştım. okul çıkışı onun bindiği otobüsü gözlerdim daha sonra da hemen yanına oturur muhabbet açardım niyetimi de gayet iyi biliyordu ama başka bir lisede sevgilisi varmış, yine de sanırım benim ona ilgi duymam, hoşuna gidiyordu ve rahatsız olmuyordu. benim içinse,bırakın karşılık vermesini, onunla konuşmam bile içimde fırtınalar kopmasını sağlıyordu. tabi o zamanlar daha bu mesajlaşma paketleri çıkmamıştı. bir mesaja 2-3 kontör gidiyordu zaten 2 ayda anca bir 100 kontör yükleyebiliyoruz. o yüzden çağrı atma vardı o zamanlar. seni düşünüyorum hesabı. bu bizimki arada bana çağrı atardı. ben zaten 7/24 onu düşündüğümden çağrı attığında, oha! ulan, o da bak tam beni düşünüyormuş diye saftirik bir biçimde sevinirdim. annesi sağlık ocağında çalışıyordu bazen annesinin yanına giderdi, okul dışında onu görebileyim diye bir ay içinde 4 kere kan grubumu ölçtürmeye gittiğimi hatırlıyorum* gel zaman, git zaman ilgime hiç karşılık vermedi sadece bir kaç kez okul çıkışı beraber yürüdük o kadar. hatta en yakın arkadası da benden hoşlanıyormuş, benimle en yakın arkadaşının arasını yapmaya çalışmıştı ama bende o kızı sevmiyordum. klasik, beni beğeneni ben beğenmem, benim beğendiğim de beni beğenmez, durumu. şimdiki gibi sosyal medya da yok, yonja vardı, oradan profilini bulup, profil fotografını bilgisayarıma indirip, saatlerce elimde olan tek fotoğrafına bakar, 5+1 ses sisteminden bangır bangır evde zeynep dizdar-vazgeç gönül şarkısını açar, ekran başında hayallere dalardım* tabi ergenlik, bu platonik aşk , başkasını bulduktan, hem de karşılık veren bir güzele denk geldikten sonra unutuldu gitti. yıllar sonra üniversite bittikten sonra çalışmaya başladığım döneme kadar kendisini görmedim. bir gün twitterdan birisi beni ekledi o zamanlar instagram yok facebook ve twitter var. bir baktım kucağında bir bebekle, o, halimi hatrımı sordu, liseden sonra üniversiteye gitmemiş, evlenmiş çocuğu olmuş sonrada boşanmış. detay sormadım ama üzgün gibiydi hatta beni bulması bile belki o sıra kendini kötü hissetmesinden kaynaklı geçmişe dair dönüşlerdi. öyle bir kaç sohbet ettikten sonra da görüşmedik zaten o benim için çocuklukta kalmış biraz hoş, biraz komik bir heycandan başka birşey değildi. daha sonra instagramda filan da ekliydi, sonra tekrar çocuğunun babasıyla birleştiler galiba, zaten bende 5 senedir sosyal medya kullanmıyorum, bir daha da görmedim. velhasıl, whatsapp'tan önce çağrılaşma vardı arkadaşlar. daha öncesinde de herkes yakın arkadaşların ev telefonlarını ezbere bilirdi.

    Günün En Popüler Başlıkları