Moda endüstrisi. Nesillerin giyim kuşamına, sosyal hareketlere, düşüncelere yön veren moda evleri, yarattıkları devrim niteliğinde akımlar, ufak butiklerden dev markalara müthiş büyüklükte bir üretim seviyesi, bir yandan sürekli artan talep.
Bu renkli ve hızlı sektör, yarattığı şamata bir yana sadece kullandığı kumaşlar ve üretim şekilleri sebebiyle dünyadaki ormanları kemirip susuzluktan ölümlere sebep oluyor.
Örneğin giyim ve aksesuar yığınları arasında, seçtiğiniz ürün polyester, naylon veya akrilik ağırlıklıysa; her yıkamada üretildikleri kimyasallar su kaynaklarına karışıp deniz altı canlılarının zehirlenmesine yol açıyor.
Viskon ve suni ipek, ağaçlardan elde edilen selüloz ham maddesinden elde ediliyor ve Bbc Earth’ün
yazısına göre her yıl 150 milyon ağaç bu hammaddenin üretimi için kesiliyor.
Ürünlere %100 deri etiketinin neredeyse iyi bir şeymiş gibi basılabilmesi için her yıl dünya çapında 1 milyar hayvan
katlediliyor .
Pamuk ise diğer materyallere göre daha masum ve sağlıklı olsa bile üretimi için gereken yüksek su miktarı ve su kıtlığı düşünüldüğünde pek de iyi bir resim çizmiyor. 1 yılda üretilen pamuklu ürünlerin 32 milyon olimpik havuzu dolduracak kadar su tüketmesi ve bunun da tişört başına 2700 litre su demek
olması korkunç değil mi?
Bu malzemelerin (özellikle sentetik grubu) sürekli giyilmesinden kaynaklı insan sağlığında yol açtığı zarardan bahsetmiyorum bile.
“E biz ne giyeceğiz?”
Ne giyeceğimizden çok, belki de giyinirken nelere dikkat edeceğimiz bu noktada önemli çünkü doğaya sıfır zarar hedefi şu an için ütopik olsa da, minimum zarar başlangıç noktamız.
5 basit yolla kıyafet seçimlerimizin doğaya etkisini azaltabiliriz:
1. Bir şeyi satın almadan önce materyal içeriğine bakın. Bilmediğiniz maddelerin neyden yapıldığını öğrenin. Vücudunuz ve doğa için zararlı materyalleri tercih etmemeye dikkat edin.
2. Artan ekolojik hassasiyetler sebebiyle çoğu marka hangi ürünlerle üretim yaptığını ve sürdürülebilirlik raporlarını açıklıyor. En sevdiğiniz giyim, aksesuar, kozmetik markalarının “eco-friendly” olup olmadığını bir Google’lamak iyi olabilir.
3. Kaliteli ve uzun süre kullanılabilir ürünleri tercih etmeye çalışın. Bireysel olarak ne kadar tekstil atığı yarattığınızı düşünün ve bunu azaltmaya çalışın. “Dolabım kıyafet dolu ve hala giyecek bir şey bulamıyorum” artık kabul edilebilir bir cümle değil.
4. Kullanmadığınız kıyafetleri/aksesuarları çöpe atmayın, bağış yapın veya 2. el pazar yerlerinde başkasına ulaşmasını sağlayın.
5. Dönüşüm zamanı! Kullanmadığınız kıyafetleri kitap kılıfı, bez çanta, mutfak önlüğü, yastık kılıfı gibi ürünlere dönüştürebilir; dikişleri sökülmüş ise onarım yaparak atılmaktan kurtarabilirsiniz. Yeni bir hobi kazanmak da cabası :)