gaziosmanpasacumhurbaskani
    Hayatta her şeyin adabı olduğu gibi savaşın da bir adabı olmalı. Ancak hangi savaşa bakacak olursak olalım iş bir noktada caniliğe dönmüyor değil. Savaş meydanlarında bile savaşılsa iş bir süre sonra şehirleri ele geçirmeye, yakmaya, yıkılmaya dönüyor. Hiçbir savaş sivillerden bağımsız olmamıştır. Ancak biyolojik silah teknolojisi öyle bir gelişti şu an saniyeler içinde soykırımlar, toplu katliamlar kitleler halinde yapılabilir bir boyuta geldi. Saniyelik savaş? Ne kadar canice, ne kadar haince! Lakin zafere giden yolda her şey mubahtır düşüncesi ne kadar etik önce bu tartışılmalı. Bahsedilen zafer neyin zaferi? Bir insanın uğrunda öldüğü şey ne kadar anlamlı? Şayet onlarca vatandaşını, askerini, gencini bir avuç toprak ve kağıt parçaları uğruna harcamak? Vatanını savunmak çok kutsaldır, katılıyorum. Peki ya çıkarların uğruna saldırmak, yok etmek? Hem de hiç etik olmayan yollarla? Sen öldükten sonra ne anlamı var x ülkenin x ülke üzerinde kurduğu hakimiyetin? Sen öldükten sonra kıyamet kopmuş umurunda mı? Olmamalı. Önce yaşamalı insan, yaşatmalı. Savaşı da savaş temasını da sevmiyorum. İnsanoğlunun barbarlığının simgesi sadece. Kendi medeniyetini yitirmeyi bile göze alıp, hırs bürümüş gözlerle saldırmak? Çok aptalca. Savunmak bir yana dursun da hele ki saldırmak? Felsefi boyutta anlamsız şeyler. Evrim tarihindeki barbar içgüdülerimizin dışavurumu sadece. Alfalık, liderlik, baskın gelme arzusu. Son zamanlarda duyduğum en anlamlı sözü bu yazıda da yinelemek istiyorum; "Hiçbir medeniyet kendini kendini yok etmeye bu derece yaklaşmamıştı". Çok doğru. Her şeye rağmen vatanını savunmaya çalışan, emir kulu askerlerimize selam olsun. Dünyayı yok etmeyip Tip-3 medeniyetin var olmasını engellemezsek bizlerle çok dalga geçeceklerine eminim.

    Günün En Popüler Başlıkları