olduolanlar
    Bu bir iç dökme yazısıdır… Herşeyden önce yazmak kolay olsada yaşarken hiç kolay olmadı. Daha önce evlenip boşandığım için evlenme korkusuna sahip , yaşadığı kötü olaylardan mütevellit bu taraklarda bezi olmayan , Ayvalık gibi sahil kasabasında büyümüş , özgür , ailesi arkasında olan ve toplumda çok kabul görmeyen özgüvenli kadınlardan bir tanesiydim. Kendi halimde mutlu bir hayata sahiptim. Sonra ilk kez aşık olacağım adamla tanıştım. Hayatımda korktuğum ne varsa hepsiyle yüzleşmeme sebep olacak adamla. Kendi halimizde mükemmel sayılabilirdik. Ta ki işler ciddileşip ailesiyle ve ailesinin maruz bıraktığı psikolojik şiddetle tanışıncaya kadar. Farklı kültürlere sahip olmamız , benim özgür olmam gibi bir çok saygı gerektiren unsur önümüze ayrılık sebebi olarak çıkmıştı annesinin tarafından. “ sana hakkımı helal etmem , ben annenim , ayrılacaksın…” İlk ayrılığımız bu şekilde gerçekleşmişti. Ben onun arada kalmasını istememiştim ve o bunu kabul etmemişti. Şimdi fark ediyorum. Aslında mücadele etmemişti ilk savaşta. Sonrasında tekrar barıştık , hiç bir suçum olmadığı halde annesinden özür diledim. Annesi böyle istiyordu. Çünkü o anneydi. Sahi anne olmak böyle bişey miydi ? Bilemiyorum. Bundan sonrasında kendi hayatımı , kendi mutluluğumu törpüledim. Çünkü seviyorum, sevgi fedakarlık gerektirir. Fedakarım yaşasın ! Eleştirilmediğim tek bir noktam kalmamıştı. Ne ojemin rengi , ne kıyafetlerim , ne küpelerim. Herşey komikti. Şaka yollu uğradığım psikolojik şiddetin bazı zamanlarda saç çekme şaka yollu vurmaların fiziksel şiddetinin ve değiştiğimin farkında bile değildim. Ruhumun aldığı yaraları , kendime karşı kaybettiğim yaraları ve özgüvenimin tamamen al aşağı olmasını çok sonradan acı bir şekilde fark edecektim. Aylar sonra istedikleri insan olabilmiştim (!) Ben benliğimi kaybettikten sonra. Çeyiz alışverişi yapmaya başladığımız dönemde annesi benden önce çeyizini düzmüştü. Üstelik benim aldığım tabakların aynısını almayı da ihmal etmemişti. Bunu sorun olarakta görmemişti. Sahi ben ne ara tabak yarıştıran , eşya konuşan bi insana evrilmiştim? Bizim için hiç durumu olmayan biri kendine gelince tek kalemde almıştı herşeyini. Peki bu durumdan rahatsız olacak duruma ben ne ara gelmiştim ? Hoş eşya alması değil beni kıran , destek olmalarını beklemiyorum kimsenin. Ama ne bileyim faydası yoksa zararı da olmasın daha iyi olmaz mı ? Bu arada ilişkimdeki huzuru da kaybettim. Sürekli söylenen eleştirel bir insana dönmüştüm. Çünkü bunu öğreniyordum. Ama asıl yıkım sevgisi uğruna kendi hayatımı değiştirdiğim insanın bana şiddet göstermesinden sonra başladı. Aramızda hiç bir sorun olmayan insan hiç sebepsiz boğazıma sarılmıştı. Ve annesi bana çeneni kapa dedi… Kendi kızlarına yapılsa bas bas ortalığı yıkacak insan bana çeneni kapa dedi. Oğlunun gösterdiği şiddet bir yana dursun , benimle daha önce evlenip boşanmış olmamı sorun etmediğini konuştu. Ben ne yaşamıştım ? Eksik görülmek bu muydu ? Sorun etmediğin birşeyi psikolojik şiddet uygulayıp yeri ve zamanı alakasız bir şekilde öne sürmek miydi ? Ben ne yaşıyordum ?

    Günün En Popüler Başlıkları