kalpci
    Bu çok hazin ve beni derinden etkileyen, travmalarını halen ruhumda taşıdığım bir sır hikayesi, bu sırrımı sadece siz dio cu kankilerimle paylaşabileceğimi düşünüyorum. 18 yaşındaydım, iki tane futbol toplum vardı, o yüzden arkadaşlar hep beni çağırırdı maça, o gün yine mahalle maçı yapıyorduk, ayı Sabri (sonradan GS ın sağ bekinde oynadı) bi şut vurdu, top uçtu ve toprak sahanın arkasındaki hizbe inşaata kaçtı, “Sabri hay senin ayağının ayarına emi” diyince kızdı ve diğer topumada vurup aynı yere yolladı. Bende söylene söylene almaya gittim. İnşaatın etrafı tellerle kuşatılmıştı, bir bölümde teller bozulmuş, arasından geçtim, koca bir kum yığınını aştım, harç karma makinasının demirlerinin üzerinden atlayıp içeriye girdim, kum, kir, pas topumu aramaya başladım. Üçüncü kata çıktım, Mahallemizin evde kalmış güzel kızı Müjgan ablayla karşılaştım, onunda rüzgardan sütyeni inşaata uçmuş, onu aramaya gelmiş. Naber? Dedi, iyiyim topumu arıyorum dedim. Bende sütyenimi dedi, neyse birlikte aramaya başladık, sora çok aradık ya ne hikmetse bir süre sora hiç anlaşılmaz bir şey oldu ve o benim toplarımı bende onun sütyenini bulduk, sora Müjgan abla “canım çok sıkıldı senin toplarınla oynayabilir miyim ?” dedi. Oynayabilirsin dedim… O gün bu gündür…. Neyse… Bi seferinde de bi abla “baban seni çağırıyor” diye beni evine çağırmıştı… O sırrımıda sora anlatırım

    Günün En Popüler Başlıkları