ibrahim_bilgin
    Uzun zamandır mutsuz olduğum gerçeği ile yüzleşirken bunu düzeltmenin oldukça zor olduğunun farkına varmam. Sosyal ağlara yorum yazmak, alkol almak ki aldıkça pahalılaştı, gerçek sosyal ortamımın olmaması yani gerçekten sohbet edebileceğin kişiler ve aradığın kafana uyan ilişkinin olmaması. İşten eve evden işe tekrar eden kısır döngü. Evet bu döngüyü kırmak için sosyal medyadan yığınla dinlenen tavsiyeler. Spor yap, meditasyon yap, nefes egzersizi yap, doğaya açıl, arkadaş edin, cesur davran, konfor alanından çık, sağlıklı beslen, kendini sev, kendini geliştir vb. Bunları yapıyorsun yada yapmaya çalışıyorsun kendini iyi hissetmeye başlıyorsun ama bir noktadan sonra tekrar mutsuzluğa gömülüyorsun. Mutluluğun içimizde olduğunun farkındayım ama kendimi çiçekten böcekten keyif alırken iyi hissederken birden yine ortaya çıkan o mutsuzluk ve anlamsızlık hissi. Of çekmeler ve içe akan göz yaşları. İş ortamında vasat sohbetlerin keyif vermemesi. Evet ve yine o tavsiyeler işini sevmiyorsan istifa et. Ayda 8 bin TL kazandığım işi nasıl bırakabilirim. Bir iki ayda sokakta kalacak hale gelirim. Nede olsa bir evde yaşamak ayda ortalama 3 bin TL. Yavaş yavaş geçiş yap sevdiğin bir hobiye yönel tavsiyesi. İyide işten geri kalan zamanda dinlenmezsem zaten ayakta uyuyacak hale geliyorum. Zamanı iyi kullan tavsiyesi. Şu an öyle bir sistemin içindeyiz ki iş ve dinlenmenin dışına çıktığın anda tüm enerjin kısa sürede tükeniyor maalesef ki. Biraz mutlu olmak için kısa veya tek gecelik ilişkiler. Evet bir süre zevk versede cinselliğin yavaş yavaş anlamsız hale gelmesi. Çünkü gerçekten sevmediğin hoşlanmadığın tene dokunmak bir süre sonra oldukça zorlaşıyor ve bir şekilde uzaklaşıyorsun ve gerçekten hem bedenen hemde ruhen ihtiyacın olan kişiyi bulmaya çalışıyorsun. Ama bu en azından benim için kolay değil. Ve nihayetinde tekrar içine kapanma dönemi, alkol, sigara ve yine of çekmeler. Düşünceler dalmalar ve enerjinin diplere vurması. Bir süre sonra tekrar kendini toparlarken yine bildiğin kısır döngülerin içine girmeler. Ne olucak peki böyle. Nerede hata yaptığımı sorgulamaktan bıktım. İçsel yolculuk içsel huzur evet bunlar doğru ve olması gereken şeyler. Beni ne mutlu eder. Mesela paramı. Evet, para belirli şeyleri satın alır konfor sağlar ama insan kısa sürede konforada alışıyor ve o gelişen tolere yine aynı duruma getiriyor beni. Bazıları bu noktada inanç eksikliği tavsiyesinde bulunabilir. Evet Mevlana sevgi ile ilahi bir aura yarattı kendine ve bu onu oldukça mutlu etmiş gibi. Aşkın böyle bir kimyası var elbette. Sana mutluluk verecek tüm hormonlar salgılanıyor . Mevlana bu mutluluğu ömrü boyunca yaşadımı bilemiyorum ama evet meditasyon ile kendimi iyi hissettiğim zamanlar oluyor. Kendimi sevdiğim kendimle barışık olduğum zamanlar, yemek yapmaktan bile keyif alıyorum ama bu kalıcı olmuyor ve yine çoğu şey anlamsızlaşıyor. Belkide kendimi gerçekleştirme yada hayatta var olma sebebimi bulamamakla ilgili bir durum benimkisi. Ama dünyaya ve insanlara baktığımda mesela iyilik yapmayı seviyorum ama bir yardım kuruluşuna üye olmayı sevmiyorum yada STK. Bana bugün burayı temizlemeye veya şunu protesto etmeye gidiyoruz dendiğinde bu benim hoşuma giden bir şey değil. Çünkü iyilik gibi gözüksede o emir verenler yada organizasyonu yapanların direktifleri beni rahatsız ediyor ve iyi gelmiyor. Sürekli daha bireysel bir yol yada kendi yolumu çizme eğilimindeyim ve ben diğer insanlardan ne kadar farklı olabilirim diyorum kendime. Nihayetinde evrimsel süreçte aynı kökten gelen türüz. Birbirimize bu kadar benzersen nasıl olurda bir ekibin parçası gibi hissedemez oluyorum ve kendimi sürekli yalnız hissediyorum. Milyonlarca insan aynı inancın etrafında toplanırken ben nasıl olurda bir kişi ile bile aynı noktaya gelemiyorum. Bu yalnızlık hissi öldürecek beni. Oysa şunun da farkındayım, hayatta olmak hayatı deneyimleme fırsatı bile bir mucizedir ve ben zamanımı bu mucizeyi Çar çur ederek harcıyorum. Ve dahası çoğu insanın bunu fark etmeden yaptığını görüyorum.

    Günün En Popüler Başlıkları