ahmetsakar
    Salinger'in en sevdiğim öyküsü. Mükemmel tek kelimeyle mükemmel. ***** Otele New Yorklu doksan yedi reklamcı doluşmuş ve adamların şehirlerarası hatlara koyduğu tekel yüzünden 507 no’lu odadaki kız, öğlende yazdırdığı telefonu saat iki buçuğa kadar beklemek zorunda kalmıştı. Bu süre içinde boş durmamıştı ama. Küçük boy bir kadın dergisinden “seks bir eğlence ya da cehennemdir” adlı bir yazı okumuş, tarağıyla fırçasını yıkamış, bej renkli tayyörünün eteğindeki lekeyi silmiş, bluzundaki düğmenin yerini değiştirmiş, beninde peydah olan iki tüyü cımbızla almıştı. Sonunda santraldan aradıklarında, pencere kenarına oturmuş, sol elinin ojesini bitirmek üzereydi. Öyle telefon çalınca elindekileri yerlere düşürecek kızlardan değildi. Ergenliğe girdiği günlerden beri telefonu hep çalıyormuş gibi bir hali vardı. Telefon çalarken, ojenin fırçasıyla serçe parmağının kavisini tamamladı. Sonra kapağı oje şişesine yerleştirip kapattı. Ayağa kalktı, sol -yeni ojeli- elini havada ileri geri salladı. Ojesi kurumuş eliyle pencerenin kenarında duran tepeleme dolu kül tablasını aldı ve üstünde telefonun durduğu komodinin üstüne koydu. Yeni düzeltilmiş iki kişilik yatağın kenarına oturdu ve –beşinci ya da altıncı çalışta- alıcıyı eline aldı. “Alo” dedi, sol elinin parmaklarını açarak ve –topuklu terlikleri bir yana- üstündeki tek giyimi olan beyaz ipekli sabahlıktan uzak tutarak; yüzüklerini banyoda bırakmıştı.

    Günün En Popüler Başlıkları