/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "kisi")
Gökdelen, rezidans, apartman olayı bana göre değil. Aidat, ortak kullanım alanları vs. bana göre değil. Ev benimse her ay ek ücret vermek istemem ve istediğim yerini istediğim gibi kullanmak isterim. Zaten onu yapma, ses çıkarma, şu yemeği yapma vs. kısıtlamaları ayrı sıkıntı. Küçük ev, büyük teras, büyük bahçe taraftarıyım. Ev seçiminde maddi sınırlamam olmasa birkaç dönüm ağaçlık içinde, etrafı sarmaşıklarla kapatılmış; saunası, kullanışlı bir derinliğe ve boyuta sahip havuzu olan bir ev alırım. Ağaçlık, sarmaşık vs. olayını ormanda olmayı sevdiğim için istiyorum. Meyve üretsin, aman gözükmeyeyim gibi kaygılarım yok. Meyveyi başka yerden de alırım, gören de istediğini görsün, utangaç değilim. Evin de küçük olmasını isterim çünkü büyük ev bana kullanışsız geliyor. Eşyalar sığsın, oda sayısı hane nüfusuna yetsin yeter. Büyük evde gereksiz bir sürü alan oluyor, ısıtsan ısıtamıyorsun, evin içinde bir yerden bir yere gitmek iş oluyor vs. hatta mutfakla oturma odası bir odada olursa daha iyi. Balık kokusu vs. beni hiç rahatsız etmez.