Adı Hülya;
Bir tatlı rüya.
Tıpkı bahar çiçekleri gibi,
Giyinip kuşanıp çıkar karşıma.
Kokusunu getirir rüzgarlar,
Daha gelmeden yanıma.
Gözleri yaylalara açılan pencere gibi,
Hem yeşil hem ferah.
Çatılsa kaşları yıkılır dünyam,
Kirpikleri kalbime en etkili silah.
Adı Hülya;
O çok başka bir rüya.
Basmıyor yere ayaklarım,
Ne vakit görsem onu.
Dilim tutuluyor, elim titriyor,
Dudağından dökülen her kelime,
Beynimde yankılanıyor.
Her yanımı ateş basıyor,
Pek garip oluyorum,
İçime sığdıramıyorum onu.
Başlı başına şiir bakışları,
Nezaman gülse yanakları menekşe saçıyor,
Hep yeniden yeniden seviyorum onu,
Her sevişim bir öncesinden fazla,
her sevişim eritiyor beni biraz daha.
Adı Hülya;
O nasıl bir rüya?
Gözümün önünde gezişi,
Ceylan gibi ürkek sekişi,
Aklımı başımdan alıp uçuruyor beni,
O sürmeli gözlerle işmar edişi.
Bazan sususyor,
Saatlerce konuşmuyor,
Kilitler vuruyor diline,
Dünyamı başıma yıkıyor.
Adı Hülya;
Uyanmak istemediğim tek rüya.
Zemheriyi bahar,
Acıyı bal eyliyor.
Yüreğini sılam,
Sılamıı gurbet ediyor.
Şiirler yazdırıyor, şarkılar söyletiyor,
Beni alıp alıp ummanlara salıyor.
Vuruyor bazende yüreğimin bamteline,
Sabahlara kadar beni sızım sızım sızlatıyor.
Hem derdim oluyor hem dermanım,
Bazen Leyla gibi beni çöllere atıyor,
Bazanda Züleyha olup tacına tahtına tekme atıyor.
Hem kölesi eyliyor hem efendisi,
Ruhumu bedenime vermiyor sevgisi.
Adı Hülya;
İşte böyle bir rüya.
Ne gül ne sümbül ne papatya,
Hiç bir şey yetmiyor onu anlatmaya,
Hiç bir şey benzemiyor ona.
O çok başka, o bambaşka,
Ambargosu var kalbimin tahtında,
Aklımın kullanım yetkisi onda.
Adı Hülya;
Adı gibi bir hülya.
Mahmut Kızıloğlu