isirgan_otu
    i soliti ignoti: eğlencesi, kahkahası, komedisi bol bir soygun filmi. ya da soygun yapmaya çalışan mahalleliler filmi. ayrıca sinema tarihinin gelmiş geçmiş en karizmatik aktörlerinden marcello mastroianni ve claudia cardinale'in gençliği de filmin bonusları. the miracle worker: azmin ve umudu kesmemenin en nadide örneğini bu filmde bulacağınıza eminim. bir insanı hayata bağlamak için ne denli çabalar harcandığını görüp de etkilenmemek elde değil. kısaca konusu; görme engelli bir öğretmenin kendisi gibi görme engelli, konuşmayan küçük bir kıza harcadığı takdire şayan çaba. walkabout: genç bir kızın, küçük kardeşiyle birlikte avustralya'nın çorak arazisinde hayatta kalma mücadelesini anlatan kıyıda köşede kalmış enfes filmlerden. filmde yaban hayatı ve modern hayatın unsurlarına küçük dokunuşlar mevcut. mesela ufak bir örnek; kızın onca uğraştan sonra yaban hayatından kurtulup kara yoluna ulaştığı sahnede, yola adımını atarken ayağının yakın plan çekilmesi gibi. la historia oficial: totaliter rejimleri eleştiren iyi filmlerin başında gelir. arjantin'de, askeri cuntanın dayattığı tarih müfredatına karşı duran bir grup gencin çevresinde başlayan film, zamanla askeri darbenin gölgesinde gerçekleşen sokak hareketlerine dek uzanır. muhakkak izlenmeli. filmde çizilen politik tablo, genel hatlarıyla ülkemize çok da yabancı değildir. fury: güncelliği halen devam eden linç kültürünü gözümüze sokan ibret alınası filmdir. cahil bir kasaba güruhunun lincine uğramış bir insan olsanız intikamını alır mıydınız almaz mıydınız? linç, adalet, intikam sorunsalı. hepsi bu leziz filmde. balkanski spijun: izleyeceğiniz en paranoyak karakterlere sahip filmdir. kısaca konusuna değinecek olursak; devletine, komünizme sonuna kadar bağlı yugoslav yurttaş olan ilija, yanyana olan iki evinden birini iş adamına kiraya veriyor. ancak nasıl bir paranoyaklıksa, evini kiraya verdiği adamın rejim karşıtı kapitalist ajan olduğundan çok saçma bahanelerle şüphelenip, takip etmeye başlıyor. hayır, bir süre sonra da en az kendi kadar tuhaf abisi, hatta çok derin bir yapılanma olduğundan şüphelendiklerinden, abisinin oğulları da katılıyor. sonuna kadar kahkahalarla "yuh arık, n'oluyosunuz. bu kadarı da fazla" dedirten olaylar silsilesiyle geçen, aynı zamanda da kapalı toplumları da doyasıya taşlayan bir filmdir. the last seduction: ters köşeye yatırmalı, karmaşık kurgulanmış, dişe dokunur bir film izlemek istiyorsanız şiddetle tavsiye edilir. kind hearts and coronets: ingiliz aristokrasisinde; hırsın, intikamın göz bürümesi üzerine yapılmış, en soğuk kanlı seri katile de sahip leziz filmlerden biridir. ayrıca gelmiş geçmiş en hazinli sonlardan birini de barındırmaktadır. daha var kardo karakterler yetmiyor 😅😅

    Günün En Popüler Başlıkları