isirgan_otu
    spalovac mrtvol: filmin baş kahramanı cermen asıllı, çekli bir kremator. bildiğimiz cenaze yakıcı, sıradan bir insan. nazi işgaliyle beraber bir arkadaşı tarafından aklı nazizm ile çeliniyor. ancak karısı da bir yahudi. hayal edin, gitgide nazizmi benimseyen bir krematorun eşi ve bir yahudi. hangimiz bu kadının yerinde olmak isterdik? politika ve inanç ekseninde harika bir gerilim. punishment park: en cesur filmlerden biridir. türü, sahte belgeseldir. (pseudo-documentary) devlet tarafından muhalif görülen gençler, özgürlüklerini kazanmak için zoraki olarak insanlık dışı bir yarışa sokulurlar. filmin vuruculuğunun yanında; mahkemede hakim ve gençler arasında öyle ideolojik tartışmalar duyarız ki, her biri, bir ötekinden daha fazla etkiler bizi. inherit the wind: sağlam diyalogların ve performansların havada uçuştuğu bir mahkeme filmi. mahkemelik olay ise küçük yaştaki öğrencilere ders esnasında darwin'in evrim teorisinden bahseden bir öğretmen. film boyunca, tahmininiz üzere konu mahkemede çok hararetli tartışılıyor. bunun yanında hava da bir o kadar boğucu ve sıcak. yani film çok hararetli, çok leziz. the ox-bow incident: çaresizlikle izleyeceğiniz, önyargıların ne kadar hazin sonuçlara sebebiyet verebileceğini gösteren belki bundan daha iyi bir film yapılmamıştır. film boyunca bütün olan biteni büyük bir çaresizlikle seyrediyorsunuz. hele ki filmin son anlarında, gerçekten nutkunuz tutuluyor, konuşamaz hale geliyorsunuz. oldukça da kısa bir film. (imdb) muhtemelen aynı çaresizliği amerika'nın bir dönem yoğun tecrite tabi tuttuğu yönetmen dalton trumbo'nun iki kolu ve iki bacağını kaybetmiş vietnam gazisi askerin hikayesini anlattığı johnny got his gun filmini seyrederken yakalayabilirsiniz. un condamne a mort s'est echappe: adı uzun, kendi ise kısa ve yalın olan bu filme istemsizce mest oluyorsunuz. bir hapishaneden kaçış filmi. yalnız öyle bir kaçış filmi ki, hareket yok. film boyunca genel itibarıyla bir mahkumun iç konuşmaları ve yaptığı hazırlığı seyretmekle meşgul oluyoruz. buna rağmen, filmin sonuna yalnızca "vay be" denebilir. bu kadar mıydı? bu kadar kolay mıydı? adam elini kolunu sallar ve gider. öyle bakakalırız arkasından. filmin tam adı: un condamne a mort s'est echappe ou le vent souffle ou il veut le trou: yapılmış belki de en iyi hapishaneden kaçış filmi. filmdeki kum saatine ayarlı olarak nefesiniz bir hızlanacak, bir inecek. seyir zevki alacağınız bir film arıyorsanız muhakkak izleyin. ayrıca sinema tarihindeki en vicdansız ihanetlerden birine de şahit olacaksınız.

    Günün En Popüler Başlıkları