/9fd7e4f17a87145b80ca4e9a2b6faa71358dc25d/53616c7465645f5f9afbc6eec1a09153be70df26574373050b865211bfa87aee9f2f1596522d7543a9c0477492ea8fd1eb3ab5c6e7122864ebc12f5bad9e3c9e1d0391d8e478f24f2960f6cbd4eaf73e8d8422efbe70cafc21bbd80490410257d92f8f690da7b86fcde7a2565e797cbb.png "karolunita")
Karl Marx ve onun gibi düşünen dostları her ne kadar sınıfsız bir toplum hayaliyle yola çıkmış olsalar da pratikte bunu uygulamaya çalışanlar bile uygulamalarındaki yanlışlar ve dünya konjönktürü yüzünden sınıfta kaldılar. Sosyal tabakalaşma belki Küba hariç her ülkede görülen bir durum, bunun en keskin örneği Hindistan'daki kast sistemi, asiller, paryalar vs. Türkiye'de de genel olarak atlayarak ifade ediyorum ama, üst sınıf (aileden/doğuştan üst düzey kültür seviyesindeki zenginler) , orta üst sınıf (sonradan zengin olanlar, doktorlar, akademisyenler vb. itibarı olan kişiler), orta sınıf (bürokratlar, memurlar, küçük burjuva) , alt orta sınıf (yukarı işçi sınıfı/teknisyen, formen vb.) ve alt sınıf yani işçi sınıfı. Maalesef sosyolojik açıdan değerlendirildiğinde ve pratik yaşamda farklı sınıfa, tabakaya ait insanların birbirlerinin sosyal yaşam alanlarını işgal etmeleri bile bir huzursuzluk meselesi olabiliyor, ya da gelir durumu yetmediği için alt sınıftan insanlar ya da kendilerini rahatsız hissedecekleri için üst sınıfa ait insanlar birbirlerinin alanlarına giremiyorlar bazen.
Halk adamı olmak ya da fil dişi kuleden bakmak mıdır bunun adı? Yoksa gerçeklik payı var mıdır ve bu durumlar çevrenizde nasıl yaşanmaktadır.
Buyursunlar bakalım✌🏻