/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "kisi")
Benim gittiğim lisede baştan baskı yoktu. Kimse de haddini aşmıyordu. Zaten ilin en iyi bir iki devlet okulundan biriydi. İlk sene de müdür yoktu. İlk sene yemekhane ve kantin ayrıydı. Yemeğin yanına tatlı salata vb. seçenekleri vardı. Yemediğin gün para ödemiyordun. Yemeği beğenmezsen İskender vb. de olan açık büfe vardı. Öğretmenlerin arasında baya kalbur üstü öğretmen vardı. Sonra yeni müdür atandı. Kıyafetlere gereksizce takılmaya başlandı. Yeni ve okula özel üniformaya geçildi ve bu üniforma kantinde kazık fiyata satıldı. Okul çitlerine dikenli tel takıldı ve gres yağı sürüldü. Yemekhane ve kantin aynı firmaya verildi. Dışarıdan yemek getirmek yasaklandı. Açık büfe kalktı. Salata, tatlı seçme kalktı. Yemekhaneden yemek için bir hafta önceden rezervasyon yapılması zorunluluğu geldi. Yenmeyen günün parası geri ödenmedi. Yemeklerin kalitesi düştü. Yemekhane fiyatı arttı. Müdür yeni araba aldı. Sonra müdür yine değiş ve o da yeni araba aldı. Ben mezun olurken yeni müdür geldi. O da yeni araba almıştır muhtemelen ama direkt bilmiyorum. Yeni atanan öğretmenler kendi dersinden anlamayan öğretmenlerdi. Bir matematik öğretmeni öğrenciler kendinden çok bilince, sık sık hata yapınca ağlamıştı. Endüstri meslekten gelmiş. Resim ve müzik dersleri yapıldı, yapılmadı vb. karıştı. İlin en iyi liselerinden birini alıp bir şey öğretemeyen, öğrenci sömüren hapisaneden hallice bir yere çevirdiler.