garavel_usta
    Dirty talking seven kadınlara bayılırım. Hayatı sınırlarında yaşamayı, farklı deneyimleri tatmayı ve yeni ufuklara yelken açmayı düstur edinmişimdir. Odtü sosyoloji bölümünü bu yaz bitirmiş, limon memeli ve tahta popolu da olsa entelektüel birikimyle beni etkilemiş, narin, kemik gözlüklü, kıvırcık saçlı sempatik hatun ile geçen hafta dio'da tanıştım. Hatun sevimli, seksi değil. Ama hegel konuşabiliyoruz, wittgenstein'ın zırvaları hakkında hem fikiriz, engels ile ilgili çatışmalarımız olsa da yapıcı bir bağlamda tutabiliyoruz. Vegan mutfağına hakim olduğumu söyleyip, "sana vegan burger yapmamı ister misin evde, bol nohutlu" diye bir öneride bulundum. Dün eve geldik, vegan menümüzü bitirdik, tuvaletlere gittik tabii o kadar lifli gıda boşaltımı hızlandırıyor. Kız tam bir hegel hastası, ben de müdahale etmiyorum. Henüz genç ve heyecanlı. Bir centilmen olduğum için detayları vermeyeceğim ama gecenin sonunda onu o 45 kg ağırlığı ile kucağımda buldum, öpüşüyoruz. Ayıp olmasın diye memelerini de okşuyorum ama sanki harun abinin memeleri gibi. Hatta harun abinin daha büyük. Yatağa geçişimizle hatunun gözleri belerdi, göz bebeği küçüldü ve: "saçlarımdan çek ve "kant" diye bağır bana" dedi. İnanılmaz bir kan akışı ve heyecan eşliğinde ona defalarca "sen kantçısın" "sen aslında tam bir kant perversin" "hegel'in diyalektiği tam bir çöp ve bunu sen de biliyorsun seni küçük adi gizli kantçı" diye bağırdım. Çığlıklar, multiple orgazmlar eşliğinde yatağa yığıldık. Bir süre tavanı izledik sessizce. Hegel ve kant büyük adamlar.

    Günün En Popüler Başlıkları