/2d1e332f4a51ab6b3db60b18a69e8deee64fca3c/53616c7465645f5fbdee255992cc25e5b6e592e0c1bc0887e681ea27b1ceb5fa964b367e85f8ea9b0aeba7fd64d277bcc6392c9ef272f6d01c2f11e43b7fcbe00fedf4081707decbd9c284cfca419b8b69063252e49bd591d97555e70a03fc02b29ad3074411d16766d8612e4bce795f.gif "tsukyomi")
İçbölge taipanlığı diyorum ben buna ki kendisinden tek farkım kol ve bacaklarımın olmasıdır. Bu canını sevdiklerim, yılanlar arasında en güçlü zehre sahip olmasına rağmen saldırgan değildir ve insandan kaçar. Ama dişlediği insana iki kıta değiştirtir, ki onu da tam 11 Eylül'e denk getirmiştir, bilge işte. Bunun insan versiyonu da şudur; dinlersin, inanmış gibi yaparsın ve karşıya 'ehe yuttu salak, daha tokatlarım ben bunu' mesajı verirsin. Bu sefer başlar sana yalanla karışık sırlarını da anlatmaya, zira salaklar aynı zamanda güvenilirdir (bkz: Ned Stark). Bir gün sana ufak bir yanlışı olur, zaten sıkılmışsındır yalanlardan, işte o zaman başlarsın teker teker ipliklerini pazara çıkarmaya. Bu arada o da senin sırlarını dökmeye çalışır ama İçbölge Taipanlarının kartları hep açıktır, buradan yara alamazlar. Bir de kendi silahıyla vurmuş olursun yalancı elemanı. Gerçek strateji budur arkadaşlar, hiç sekmiyor.
/eb8d47878909cdd792dd9ce74471d9a619c4708d/53616c7465645f5f5af62533aef89977d1bfd027373470c8855f9de8a600211e230f580d5ed59b17f7097c1ed80193e691aa1a644c0d7936216b80c776471d7f58618da2dc6dcfa2b05d141ce972d41564e44642ce8f829a839c7e75b3c916753e5349d7419e6dac37f9d538af0e7d55.jpg)