cansevim
    Kesinlikle katılıyorum. Tahminimce bizim gibi genel eğitim seviyesi orta ayarda olan ve eğitim sistemi laçkalaşmış ülkelerde daha sık ortaya çıkıyordur makalede konu kısırlığı ya da soyutluk durumu. Bence konuyu yorumlarken bilimsel araştırmanın kaynağı kadar ortaya atılacak tezin ya da hipotezin kimlere sunulacağı ve kimler tarafından değerlendirileceği de önemli... ki konunun tıkandığı büyük 2 nokta da bunlar. Bilimsel çalışmayı değerlendirecek olan heyet/kurum/komisyon üyelerindeki teori bilgi fazlalığı diğer adıyla uygulama eksikliği o kadar büyük ki bir çalışmanın standart yaşamdaki reel etkilerini değerlendirmekten ya da çalışmayı değerlendirirken yaşama etkiyi bir parametre olarak değerlendirmekten çok uzak. Haliyle çalışmayı yürüten kişi de çalışmayı sunacağı kişilerden geçer not almayı daha öncelikli hale getiriyor. İşin en acı kısmı ise daha önce ortaya atılmamış bir tez üzerine çalışma yapmak kafayı kurşun sıkmak ile eşdeğer tutuluyor.. çünkü konuyu doğru değerlendirecek kişi yada kurum da yok literatür taraması yapabileceğin doğru (yerli)kaynaklar da. Diğer nokta ise bahsettiğim bu durumun eğitim sisteminin tamamına yayılmış olması maalesef. 1. sınıftan itibaren öğrencilere eğitim kisvesi adı altında dayatılan ezbercilik bırakın üniversiteyi bu örneklerle beraber doktora seviyesine kadar devam ediyor. İşin özeti: Hangi eğitim kurumunda hangi bölümde ya da kaçıncı sınıfta olduğunun önemi yok.. 1-iyi ezber yap, 2- akademik kariyer için çok sivrilme daha önce yazılmış bir konuyu evir çevir sun 3-iyi bir DAYI/AMCA bul

    Günün En Popüler Başlıkları