patiklipengui
    Soyut ve karışık kavramlardan oluşmuş olarak görülüyor makaleler. Oysa mecaz söylemler ve söz sanatlarına daha rahat anlaşılabilsin diye yer verilmez bu metinlerde. Biraz da uzmanlık ve bilgi birikimi gerektiriyor. Genelde de insanlar 40-50 sayfalık bir bilgi yığınını, araştırma etikleri gereği sebep-sonuç ilişkilerini okumaktansa kısa ve öz bilgiye ulaşmayı yeğliyor. Ayrıca akademide de her türden makale okunmuyor. Bölümler arası kutuplaşma var denebilir. Örneğin bir dil bilimci kendine lazım olan farklı bir bölümün farklı konuda ki bilgisini makalelerden almıyor. O anlık ihtiyacı gidermek için kısa ve öz bilgiye ulaşmaya çalışıyor. Durum akademide bile böyleyken makalelerin akademi dışına çıkması çok olası durmuyor ne yazık ki.

    Günün En Popüler Başlıkları