_sofia_
    Başlığı okuyunca üzerine alınmayanlar! Size diyorum. En az Selçuklu, Osmanlı ve Göktürkler derken üzerinize alındığınız kadar alınabilirsiniz. "Türkler, müslüman Romalılardır" "Osmanlı Roma'nın devamıydı" Evet " yok artık mınaha, iyiden saçmaladın" dediğinizi duyar gibiyim fakat durum bu. Üstelik bana göre de değil. Tarih kitapları, antlaşmalar, mühürler, resmi devlet adlarına, Celal Şengör ve İlber Ortaylı reise kadar... Tarih profesörlerinin de savunduğu bu tezi, kendi söylemleri ve benim de naçizane açıklama ve örneklendirmelerimle anlatmaya, herkesin anlayacağı şekilde basitçe açıklamaya çalışacağım. Roma İmparatorluğu'nun barbar kavimlerin göçü sonucunda ikiye bölünüp hemen ardından çok kısa sürede batının parçalanması; Doğu Roma tarafından yani devletin diğer yarısı tarafından bu şekilde tanımlanmıyor. Doğu Roma'ya göre; Roma tek bir devlettir. Yönetim kolaylığı açısından iki ayrı yönetim bölgesine ayrılmış, başkenti bir dönem "nuovo roma" yani "yeni roma" şeklinde adlandırılan "konstantinopolis"e taşınmış, batı bölgesi ise barbar kavimlerin işgaline uğramıştır. İşgale uğrayan bölge, hala daha Roma toprağıdır, ancak işgal altındadır. Doğu Roma'nın savunduğu bu tezi ise şu şekilde anlıyoruz; - Doğu Roma, doğuya, kuzeye ya da güneye ilerlemek yerine, daima batıya yani "işgal altındaki topraklarına" ilerlemeye çalışmış, ve kısmen de başarılı olmuştur. Zira Doğu Roma dediğimiz devlet, İtalyan Yarım Adası, Sicilya, Kuzey Afrika ve İber yarım adasına kadar ilerleyebilmiş ve eski topraklarının büyük bölümünü (galya ve britanya hariç) tekrar kontrolü altına alabilmiştir. -. Dikkat edilmesi gereken nokta; Doğu Roma; kendisinden hiçbir zaman "Doğu Roma" ya da "Bizans" gibi tabirlerle bahsetmemiştir. Kendinden daima "Roma İmparatorluğu" olarak bahsetmiştir. Doğusu batısı olmadan, dümdüz, "Roma İmparatorluğu". İddianın Doğu Roma kısmı bu şekilde. Şimdi de Osmanoğulları kısmını bakalım. Osmanlı kısmını incelerken, İstanbul'un Fethi'nin "gavur toprağı almak", "islamı şanlandırmak", "peygamber övgüsüne mazhar olmak" gibi manevi hususlardan ziyade, politik açıdan neden inanılmaz büyük bir mahiyete sahip olduğunu incelemek gerekli. Maddeler halinde bakıyoruz; - İstanbul, hali hazırda Roma İmparatorluğu'un başkentidir. - Fethinin ardından, Osmanlı'nın başkenti olmuştur. -Yine fethin ardından; Başpiskopos, Fatih'i Roma İmparatoru ilan etmiştir. (Önemli kısım burası; zira her dinin, kendine ait bir "yönetim hakkı aktarımı" vardır. Misal, Türklerin bu konuda 2 ön koşulu vardır, birincisi yönetme yetkisini direkt olarak tanrıdan almak, yani Kut İnancı. İkincisi ise, Cengiz han ya da Oğuz Kağan soyundan gelmek. Her Türk İmparatoru, kendi soyunu Cengiz Han'a ya da Oğuz Kağan'a dayandırmak zorundadır. Hatta tarihte Osmanlı'nın soyu 4. murad'ın döneminde tükenmek üzere iken, Cengiz soyundan gelen Kırım Hanı'nın Osmanlı tahtına geçmesi düşünülmüştür. Devamı dio'lanacak...

    Günün En Popüler Başlıkları