şimdi sevgili gökten sevgili sıfatıyla inmez çoğu zaman, o yüzden arkadaş olunan bir dönem olması olasıdır.yapılması gerekense fazla kankayız, kardeşiz saçmalıklarına bulaşmadan, iki yüzlülük yapmadan aradaki ilişki kesin bir şekilde arkadaş veya sevgili sıfatına çevirilmeli, olayın tadı kaçırılmamalıdır.
(tabi bu dediğim iki taraf arasında bariz bir çekim olan arkadaşlık tipi için geçerlidir, tek taraflı bir şey varsa durumların daha karmaşık, sonuçların daha üzücü olması muhtemeldir.)
şimdi konumuz arkadaşın sevgili olduğu andan bahsedelim.nasıl o ana doğru gidilir:
1)fiziksel temas:iki taraf arasında bir çekim varsa iki taraf da sürekli bir şekilde dokunmak ister karşısındakine.
erkek kişi yolda yürürken arada kızın belinden tutar mesela .ya da karşıdan karşıya geçerken koruma bahanesiyle elinden tutar, "saçın bozulmuş" der kızın saçını düzeltir, hatta tango biliyorum diye sokakta kızı savurur öğretme bahanesiyle... her uygun anı değerlendirir bu vatandaş tabiri caizse.
kızımız ise, tekin olmayan yerlerde koluma gir diyen bu arkadaşın kolundan çıkmak istemez.
"hadi dar sokaklarda titrek ürkek koluna girip yürüdün de neden istiklal'in ortasında hala kolundasın adamın kardeşimm!!" demezler mi bu kıza?derler, ben derim!
ayrıca erkek buna sahip çıksın, vapurdan inerken yardımcı olsun diye daha bir ürkek kuğu triplerinde gezer.hele hele kedi köpekten korkan birisiyse al sana adamın koluna girmek için bir bahane!
bunların dışında anne tavırlarıyla arkadaşının saçını düzeltmek , kıyafetini düzeltmek gibi ufak tefek temaslarda da bulunur.
neyse efendim artık bu ana* yaklaştığımız zaman olay iyice acayipleşir, bir yere koşarken el ele tutuşup sevgi kelebeği gibi koşmaya başlarlar, "arkadaş ayağı..." diye cümle kurasınız gelir.
aksi durumda, yani o arkadaşın hiçbir zaman sevgili olamayacağını anlayacağınız an ise şudur:
eğer ki bu "arkadaş"ınız sizinle temastan kaçınıyorsa, rahatsız oluyorsa yoktur bişeycik ondan taraf, arkadaşsınızdır sonsuza dek.
2)konuşmaların içeriği:şimdi birbirinden hoşlanan iki arkadaş garip garip dialoglar yaşarlar bu ana gelinceye kadar.iki çeşittir.
biri direk yazma amaçlı saçma salak dialoglar diğeri ise bu yazmadan pişman olma sonucu, ya da duyguları bastırma amaçlı sen sadece benim arkadaşımsın temalı dialoglar. hayali olaylarla örnekler verelim:
(hayali kahramanlarımızdan kızımız istanbul'a bir konferans sebebiyle gelmiş , erkek evladımız ise kızımızın istanbul'da yaşayan arkadaşı olsun.)
kız:ya sana zahmet olucak ama cumartesi uygun olursan sultan ahmet ve ayasofya'yı gezelim.
erkek:ne zorluğu , hem iki güzelliği bir arada görmüş olurum.
k:(iç ses: iki güzellik , yoksa? aa demit!! ayasofya bir, sultan ahmet iki) eheh, evet yaa ayasofya da sultan ahmet de güzel yerlermiş.
e:eheh, üç güzellik olsun o zaman.
(görüldüğü gibi adam açık açık yazıyor)
(dışarı çıkılır)
k:ya istanbul ne kadar güzel!
e:geceleri güzel.
k:gündüzleri de.
e:gündüzleri seninle güzel.
k: :) eheh (iç ses: hayat ne güzel, çiçekler böcekler)