sadisfekshin
    Azer her şeyden önce +18’dir. Müslüm baba rakıysa, azer kimyasaldır. Depresif zamanlarda yoğun kullanımı insanı tüketebilir, bilinçaltındaki olumsuzlukları tetikleyebilir, süründürebilir. Azeri hadiseyle, cankanla kıyaslamak, bally ile portakal suyunun yaptığı kafayı kıyaslamak gibidir. Azerin bir günde yaşadığı kafayla onlarca insan komaya girebilir, ölebilir. Ancak azer o kafayla bile saygıda kusur etmez, önünü ilikler ve binlere konser verir. Azer vodkasına az buz konulduğu için, istediği arabayı ailesi almadığı için, sivilce problemini aşamadığı için veya babasından tokat yediği için depresyona giren insan işi değildir. Böylesi, azerde bir karşılık bulamaz. Çünkü Azer yetimhanedeki yetimin, cezaevindeki mahkumun, asker ocağındaki gariban erbaşın, tribündeki evsiz dayının, gecekondudaki bağımlı çocuğun, düşmüş hayat kadınının sesidir. Yani Azer imkansızlıktan başka bir alternatifi olmayan insanın işidir. O yüzden herkese hitap etmez, belli bir kesime veya duruma hitap eder. Azer bir test gibidir. Onu dinlediğinde içini acıtan bir şeyler hissedersen eğer, sen de bir miktar pozitifsin demektir. Az bile olsa bu hayatta gerçek anlamda canının acıdığına, kısa bir dönem için bile olsa antikor ürettiğine delalettir. Azerin sesi diskodan değil, yeraltından gelir. Kalabalıkta dinlenmez, dibe vurduğun o 200 promil üstü gecelerde, yorganın altında gizlice dinlenir. Ne demişler? Azer söyler, ağlar mozart.
    https://youtu.be/Oh8RVFRtqcA
    https://youtu.be/Oh8RVFRtqcA

    Günün En Popüler Başlıkları