kakaroshi
    Özel bir okulda Yemekhane işletmeciliği yapıyorum. Yemek servisinde öğrencilerin yemek aldıktan sonra doya doya salata yiyebilmesi için açık bir de Salata Barımız var. Normal zamanda Marul/Havuç/K.Lahana ve yoğurt olur. 2 Sene önce 12. sınıflardan bir kız yanıma gelip "abi bi havuçlara bakar mısın?" dedi. Baktım gayet güzel parıl parıl rendelenmiş havuç duruyor. "Buyur güzelim nedir sıkıntı" dedim. "Abi ben geçen dışarıda da böyle rende havuç yedim ama rengi soluktu. Sizinkiler neden bu kadar parlak? Gıda boyası mı var içinde?" dedi. İlk şaka yapıyor sandım. Sonra baktım gayet ciddi soruyor. Ben de açıklamasını yaptım. Bize ürünlerin her sabah halden direkt olarak taze geldiğini, yediği işletmede pörsümüş havuç vermiş olabileceklerini, havuç içerisine gıda boyası katmanın ne kadar maliyetli ve anlamsız bir şey olacağından bahsettim. Kendimin de gıda mühendisliği okuduğumu ve havucun renginin nerelerden geldiğinden falan bahsettim. Bu esnada biz bu konuşmayı yaparken Ortaokul müdüresi de yemek almış yanımızdan geçiyordu. Sohbete dahil oldu. Kıza mantıklı açıklamasını yapıp "arkadaş ne mal insanlar var" diye düşünürken Ortaokul müdüresi de yüzünde bir gülümseme ile oturup yemeğini yedi. Aradan bir saat geçmişti ki İdari işlerden bir mail aldım. Ortaokul müdüresi bu havuç olayını öğrenciyle konuşurken duyduğunu ve konu hakkında yazılı açıklama istediğini söyledi. Havucun neden turuncu olduğunu ve taze havucun, güzel havucun bu şekilde fosforluya yakın bir turuncu renge sahip olması gerektiği hakkında upuzun bir mail yazdım. Sonuna da öğrencilerimize taze ve kaliteli ürün sunduğumuz için (belli ki dışarıda skilmeye alışmışlar) özür diledim...

    Günün En Popüler Başlıkları