/2b93d8125ca6732ccf40a616fe249f7956e80098/53616c7465645f5fc1a6e33c471782c9cbb3e4d91034f4b649c64c7ffee8e68020842ba75384f001884cf8d0d2cda6199f1fb85b2ba06d419f1fd8b569482fa4ef667d67884292c6e414786b9cabe39d3230ea267cca8426834c7f7ab0e0b8588d3e07d9017cd178bd7b71a0deb51c1b.jpg "bisosyolog")
Korku
Korkuyu tek bir kelime ile açıklamak ya da bir cümleye dökmek pek mümkün değil aslında. Genel olarak bakıldığında irade ve mantıkla kontrol altına alınamayan, insanın içini darlayan bir şey olarak tanımlayabiliriz.
Peki korku sağlıklı mıdır? Evet, kesinlikle öyle. Hem kendimiz hem de çevremiz için oldukça gereklidir. Çünkü korku sayesinde dikkatli ve itinalı oluruz. Örneğin, korku olmasaydı ateşe dalabilirdik ya da yüksek bir yerden atlayabilirdik.
İnsan, ilk doğduğun ilk olarak korkuyu hisseder, hem de ilikilerine kadar hisseder. O nedenle bebişler hüngür hüngür ağlar. Sonrasında anneye güvenmeye başlayınca o ağlama duygusu kaybolur.
Ancak aslında korku hiç kaybolmaz.
Yaşamak için gerekli olan her şey de korkuyla alakalıdır. Yaşamımızı sürdürebilmek için para kazanmak gerek. Para kazanamama korkumuz vardır.
Evlenememe, yalnız kalma, karın doyurma, güvende hissetme, ısınma ihtiyacı, toplumdan dışlanma gibi pek çok şey korkmakla alakalıdır.
Yani farkında olmadan tüm yaşamımızı korku üzerine kurarız.
/6b4d5b79f5accf5637c5c7084e2b73765cb598dc/53616c7465645f5f5b853ac7a08a58406060ac290bf060895609e1f5023fa7f61bdb39055cb4ed7215a2f15a2dca930cfc4d786f59ca1046097e864dbb475699e7b2a0cc75197837821707c58d8ff73368cfa200d3701295d4a37f041e9485833dff91f51453ac389597ff4b4d5abf93.jpg)