/1c1efa38ddf018f79d31bbf5a358752ca3816c0f/53616c7465645f5f40768539aa775a8acb8ff8c627d93ef0a6f8aecae5ab4525ca6c773f17abbff545065a0121609252f49ab0fe71a58eb7e6156f4a2c5388bfbf31a7430d7628f538bef5a860150ed737e1181f582f692601892f556887aab0bce4d81c34471750d7458b4163add49a.jpg "eflayilmaz")
Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı gibi dizilerle özellikle şizofreni, obsesif kompulsif, biriktirme bozukluğu gibi psikolojik bozukluklara sahip insanlar senaryo bile olsa fazlasıyla ön plana çıkmaya başladı. Özellikle şizofreni gibi daha ciddi bozukluklara karşı yapılan araştırmalar toplumun bu bozukluğa sahip kişileri damgaladığı ve onlarla herhangi bir ilişki kurmak istemedikleri belirtiliyor. Aslında tedavi ve terapi sonucunda bu kişiler bu rahatsızlıklarla baş edebiliyor. Toplumdan dışlanmak sadece bu rahatsızlıklarının etki düzeyini daha da arttırıyor. Kendi açımdan bir eleştiri yaptığımda psikolojik rahatsızlığa sahip birileriyle konuşmaktan bazen ben de çekiniyorum. Arkadaş olmayı da tercih etmiyorum genelde. Önceden arkadaşım olan sonraları psikolojik bir bozukluğa sahip arkadaşlarım da arkadaşlığımı kesmiyorum tabii ki. Siz psikolojik rahatsızlığa sahip kişilerle nasıl bir iletişim kuruyorsunuz? Ya da kuruyor musunuz? Gerçekten de psikolojik rahatsızlıklara sahip kişi damgalıyor muyuz?
/971950064cc6d25a6dd0669afdd2264357ce154b/53616c7465645f5f43c605504f72943a43ee6afd9f53e012ed1696d7a5392e145dd049db815e3abdbf745a13369f13f9e368557f56128033427fb6d1a60c2430213079b30d1bce2fdebc6d7821cbf38b80897c527ed713b9fc53309828bc39915fe7164fec0c695ab116f9396d6f5a02.jpeg)