/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "ukela")
Türkiye özelini tartışmadan önce siyaset nedir , ne söylemeye çalışır ve nasıl söylendiğinde etkilidir konusunu açmak lazım.
Siyaset aslında felsefe ve sosyolojinin bize yutturmaya çalıştığı idelerin yarıştığı , birbirine alternatif yönetim yollarının kendini topluma sunduğu vs. gibi bir şey değildir. Siyaset iktidar olma yolunda toplulukları kendi safına çekme yöntemidir.
Siyaset biz farklıyız , ve daha iyiyiz , çünkü diğerleri iyi değil söylemi ile yola çıkar. Olabildiğince kendi kamuoyunu diğerlerine göre ötekileştirmeye çalışır. Bunun yetmediği durumlarda ise tehlikeler , korkular üzerine oynar.
Gelelim bizim özelimize , bizde de durum farklı değil , gerek iktidar gerek muhalefet dinamik bir şekilde oy devşirmeye , kendini farklı göstermeye , gerektiğince oldukça kaypak , bir gün cici dediğine ertesi gün kaka demeye. Karşı tarafı tehlike , korkulacak bir öcüye benzetmeye özen gösteriyorlar. Örnek olarak muhafazakar kesime din elden gidiyor , bunlar bacılarımızı başını açtıracak , bizleri kamusal alandan mahrum bırakacak diye korkutuyorlar (ha keza bu hataya düşüldü , ellerine sağlam koz verildi) , diğer kesim ise laiklik elden gidiyor , bizi Şeriatla yönetecekler vs. diyor (bu konuda da hata yapıldı , bireysel düzeyde oruç tutmayanlara saldırıldı vs.) . Sorun Türk siyasetinin çok genç olması , toplumun siyasete çok heyecanla bakması ve bu tür gazlamalar kolay kanması , ya da kanmak istemesi.
Son bir nokta , gelişmiş köklü siyasi yapıya sahip ülkelerde seçimlere katılım oranı çok düşüktür. Toplum ortak uzlaşı noktalarının değişmeyeceğini bilir ve kimin yöneteceğini pek umursamaz. Genç tecrübesiz siyasi yapıya sahip toplumlarda ise siyasetin bir çok şeyi halledeceği algısı mevcuttur , toplum ortak uzlaşı noktalarının değişeceği kaygısı ve korkusuyla motive edilmiştir , dolayısı ile seçimlere de dört elle sarılır. Buna bir istisna anormal ekonomik krizler hariç , böyle durumlarda hayatından hoşnut olmayan toplumlar uç noktadaki agresif siyasete kayabilir , örnek şu andaki gelişmiş ülkelerdeki durum.
Hasılı kelam bizim siyasetimiz ve söylemleri doğal seyrinde gidiyor , zaman geçtikçe toplum olgunlaştıkça siyasette mecburen olgunlaşacak ve söylemleri de ıslah olacak.