/b3765a4bafd8915533c1f3c3cbc1d068ec923c37/53616c7465645f5fc1ba0079439a25a1de3f674878dfa30514d4c4a1e8637bcc4821f8ef60259bf02218c4c53adefb71f65793d117113444e775c71f23ae7c966bdd52f6de59caeb4d27b542d5b59d457590b01ece3763ba0a94524ed396a757c45b6bc7d332b74251b0e79f7e56a5d1.jpg "suphelihoroz")
"Yargının eksik, yanlış kararı yok mu? Elbette vardır, benim de eleştirdiğim, 'Bu nasıl karar?' dediğim yüzlerce karar sayabilirim. Haklı ve doğru bulmadığım kararlar vardır. Bazı dosyalarda tutuklama mümkün, hatta gerekliyken bu yola başvurulmadığını görüyoruz. Bazılarında ise tam tersi tutuksuz yargılama yeterli iken, kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz. Kaynar kazanı döküyor serbest kalıyor, süt kazanına giriyor tutuklanıyor." demiştir.
Adalet bakanının verilen adli kararlardan şikayetçi olması TC tarihinde pek rastlanan bir olay değildir. Aynı zamanda "bana tutuklama siparişi vermeyin" anlamına da gelebilir dedikleri. Kendisinin makam kuklası olduğunun farkında olduğunu düşünüyorum. Eleştirilerin asıl muhatabının hakimler değil yasalar olduğunu da söyleyerek tam olarak neye çanak tutmaktadır? Görüşlerinizi alalım.
/f486bc091e4062436b62316829e7310a641157b9/53616c7465645f5f5fd0ca83495a883f37feb628e1ad0ff6a39d511cd00fe34b3f808d6cc05d597e0d0c563c23398cd65993df6bd534479fe5b893d6b28ead931342401eb520966565cf9caa7c9c4bc3a1bfe1f8b6228759ae3053822396383b3761c143cc9c9e99009985c77aaa020b.png)