/622570a27bc0491998bec908aac8b75e0bbe5d08/53616c7465645f5f943fcc692d52e4e39f3e03ff2ab5c864219e979e912d763fcfb7704833f4ec6a41ef058f1ed3ed0d9fed48b240317c036dc51b4a8ba9ed3be5ce7f9fbd0e1d34549d91e08c5b6d3e2d6944d93266c571bc428545d5e799196bcf00050eb824231808b258d91a41b0.jpg "vogelfrei")
Bunu genel anlamda siyasette yansımalarını görüyoruz.
Duble yol yaptık, 30.000 kişiyi istihdam ettik, 10.000 milyon dolar gömdük, 25 kayyum atadık, şu kadar milletvekili çıkardık, Saray yaptık 1150 odası var gibi sayısal verilere dayalı bilgiler vermeyi oldukça seviyoruz. Tabii ki anlatımı güçlendiren bu veriler halkı da oldukça etkiliyor olacak ki herkesin ağzında yüzde şu kadar ilerleme, bu kadar oranda gelişme oldu gibi söylemler dolanıp kitleleri oldukça hızlı etkiliyor.
Sadece siyaset değil genel olarak günlük yaşantımızda da pek çoğu yerde kullanıyoruz bu sayılarla savımızı destekleme fikrini.
Üç vakte kadar, yedi göbek istanbul, arabada beş evde Onbeş gibi...
Peki nereden geliyor bu genel fetişimiz, ona cevap bulamıyorum.
/158e854fdd6c2f11e91da3092dae44f4258beb8d/53616c7465645f5faa316b60bda45d1d237dc52df7ab5e76de587d1ca54247790c24abe4df166a60c561b600750c9d0789c658a958494643ab0dee908c7586a2171db82ccd27e93fdd4b9b7c4f8ccd3c6ce7829a552e2355753264527ae6a59afaa320dc21087ae9d5f70367110d7ed5.jpg)