turkdilbilim
    Sinirbilimcilerden oluşan bir ekip, beyinlerimizin gerçekleri ifade eden dile olasılıkları aktaran kelimelere olduğundan farklı tepki verdiğini buldu. Çalışmaları, kelime seçiminin gerçek olanla sadece mümkün olan arasındaki ayrımları nasıl yaptığımıza dair yeni içgörüler sunuyor. (bkz.
    https://turkdilbilim.wordpress.com/2020/08/21/dil-zihin-beyin-iliskisinin-temelleri-ve-ozellikleri/
    Dil-Zihin-Beyin İlişkisinin Temelleri ve Özellikleri
    ) NYU Dilbilim Bölümü & Psikoloji Bölümü’nde profesör, eNeuro dergisinde yayınlanan makalenin kıdemli yazarı olan Liina Pylkkanen, “Çok sayıda sahte haber ve dezenformasyonun olduğu bir dönemde olgusal olanı, olası veya sadece spekülatif olandan ayırmak nasıl iletişim kurduğumuz konusunda her zamankinden daha önemli” diye açıklıyor. NYU Abu’nun bir parçası olan Pylkkanen, “Çalışmamız, gerçek olarak sunulan bilgilerin aynı içeriği ‘olabilir’ veya ‘gibi’ gibi açık belirsizlik işaretleriyle işlediğimiz zamandan farklı, “beynimizde özel tepkiler uyandırdığını açıkça ortaya koyuyor” Dabi Enstitüsü. (bkz.
    https://turkdilbilim.wordpress.com/2020/08/21/nefret-soylemi-duymak-beyni-nefret-eylemine-hazirliyor/
    Nefret söylemi duymak beyni nefret eylemine hazırlıyor
    ) NYU Dilbilim Bölümü’nde doktora adayı ve makalenin baş yazarı Maxime Tulling, “Dil, bilgiyi etkili bir şekilde iletmek için güçlü bir araçtır ve bilginin sunulma şeklinin beynimizin onu nasıl işlediğine dair doğrudan sonuçları vardır” diye ekliyor. “Beyinlerimiz, gerçek olarak sunulan bilgilere özellikle duyarlı görünüyor ve gerçek dilin gücünün altını çiziyor.” Araştırmacılar, beynin kelime seçimine çeşitli şekillerde tepki verdiğini uzun zamandır biliyorlar. Bununla birlikte, gerçeği ifade eden dili işlemede yaptığı ayrımlar, olasılığı ifade etme ile karşılaştırıldığında daha belirsizdi. ENeuro çalışmasında, bilim insanlarının birincil hedefi, beynin “olabilir” veya “belki” gibi sözde “modal” sözcüklerle ifade edilen olasılıkları nasıl hesapladığını ortaya çıkarmaktı – örnek: yatağımın altında bir canavar var. “yatağımın altında bir canavar olabilir.” Bunu keşfetmek için, araştırmacılar, deneklerin hem gerçek hem de olasılık olarak ifade edilen bir dizi cümle ve senaryo duyduğu çoklu deneyler tasarlamak için dilbilimdeki biçimsel anlamsal kuramlar kullandılar – örneğin, “Şövalyeler büyük kılıçlar taşır, böylelikle ordular da öyle” gerçek) ve “Şövalyeler büyük kılıçlar taşıyorsa, beyler de yapabilir” (mümkün). Araştırmacılar, bu deneyler sırasında deneklerin beyin aktivitesini ölçmek için, beynimiz tarafından üretilen elektrik akımları tarafından üretilen manyetik alanları kaydederek nöral aktiviteyi haritalayan bir teknik olan manyetoensefalografiyi (MEG) kullandılar.
    https://turkdilbilim.wordpress.com/2020/12/10/gercekligi-mumkun-olandan-nasil-ayiriyoruz/
    Kaynak: Gerçeği, mümkün olandan nasıl ayırıyoruz?

    Günün En Popüler Başlıkları