tarihe-gecen-adam
    bir zamanlar en alt katta boş bir evin sahibiydik. gel zaman git zaman bizimkiler bu evi bizim komşu köyden eczacı kalfası bir herife kiraya verdiler. yamulmuyorsam yirmialtı yaşlarında filandı. sonra bu adam iki arkadaşını da alıp eve yerleşti. ancak üçünün de birbirinden saykodelik tipler olduğunu anlamam ergenliğimin başına denk geldiğinden saçma salak bir dönem atlatmama vesile oldu. esas oğlan kalfa dediğim gibi. diğeri işsiz, sonuncu da demir doğrama işleri yapıyor. neyse bir zaman hafta sonları filan kahvaltıya çağırırdı bu kalfayı babam. adam çok güzel parfümler sıkardı, eczane promosyanlarından filan getirirdi devamlı bana. epey iyi davrandığını söyleyebilirim. yok lan yok, iş taciz maciz olayına gelmeyecek, adam sahiden iyi bir adamdı. sadece ben hayatın ne olduğunu kavrayamayacak kadar ergendim. bi akşam ben bunların yanına gideyim diye aşağı indim, camdan ışık görünüyor ama kapıyı açmıyorlar. gidip camın perde aralığından bakayım diye düşündüm ki düşünmez olaydım, bak manzara şu; tv açık, karşısında üçlü koltuk, koltukta üç tane adam, donlar inik, full konsantrasyon televizyona bakarak senkronize şekilde mastürbasyon yapıyorlar. delirdim, aklımı yitirdim. bi kaç gün sonra bu herif bize geldi gene bi akşam. ben de sanki üçü birden bana gangbang yapmışlar gibi triplerdeyim, sanki aynı şeyi günde üç posta ben yapmıyormuşum gibi... tabi tek başıma, öhöm. sonra benim gevşek babam bi tane vcd aldı eve. o zamanlar pornonun sadece varlığından haberdarım. yani bir defa evin arka bahçesinde gördüğüm yırtık bir porno dergisi sayfasından kelli tecrübelerim, meme uçları belli olan arka sayfa güzelleri kadar. bi yerden bir porno cd edinmek istiyorum ama yaştan dolayı pek mümkün değil, mahalledeki arkadaşlar zaten daha bi sığır. ben bir gün bu kalfa abiden porno sidisi istedim. herif seçerek mi verdi ne yaptıysa, takar takmaz bi adam çıktı ekrana, bak adamda bir penis var, yemin ederim o zamanlarki kolum kadar. insan bir saniyede ergenlik bunalımına girer mi aga? size soruyorum, bir saniyede? ekrana konsantre oldum, adamınkine baktım, kendikime baktım, daha dikkatli baktım, daha dikkatli. o zamana kadar tek derdim birleşik kaşlarım ve çapraz dişlerimken, o andan sonraki en büyük sorunum en küçük penise sahip olmam oldu. bak bunalıma girdim, hatırlamaya çalıştığım tek şey senkronize şekilde mastürbasyon yapan kiracılarımızın penis boyutu. kendimi de şöyle telkin ediyorum; kompüterle büyütmüşlerdir onu. böyle bir kavram vardı benim hayatımda. ne zaman televizyonda olmadık bişe görsem babam; “kompüterle yapıyorlar olum onu” derdi. zihniyetine tüküreyim baba, dinazor gösterip “bu ne” diyorum, “kompüter” diyor. fantastik yaratıkların hepsinin genel adı kompüterdi.

    Günün En Popüler Başlıkları