/14b362a6403aab6b67e8c5ee416e4bb46fbad9d6/53616c7465645f5f9c45880d430bf4378d4d1c64c515e911d05c171353f557ae5ab60f7681bef792d8224a19a9dcb354d657f04b402055526f7ba93b6dee741227e2c657151e522114a79983a50762daeebf65d58f9eb3cce275311f443384a75743b110cd73c8db4823060b8e5eccba.png "rahat")
tatilde iki ingiliz züppenin yanımda konuşmalarına şahit olduktan sonra çok temiz bir delikanlı olduğumu fark etmiştim.
her şey dahil rezil tatillerden birindeydim. sabah açık büfe kahvaltı, o zaman 18 yaşındaydım, bu iki genç 25 yaşında olsun. yanlarında da iki kız arkadaşları var. çift olarak ayırt edece kadar gözlerim alışmıştı bunları. birisi güzel bi kız diğeri de eh işte yani. birazcık tombul. neyse bu ayrıntıyı neden veriyorum, çünkü konu onlar.
sabah kızlar genelde kahvaltıya çok geç geliyordu. bu ikili de aynı masada konuşuyorlar. uzun masa, aynı masada yiyoruz.
hararetli bi tartışma var. its my turn (şimdi sıra bende) diyor birisi, diğeri de anlaşmıştık gelmeden önce diyor. şaka falan da değil. baya ciddi ciddi hesap yapıyorlar. en sonunda sonuca bağlandı. güzel olan kız diğer adama gitti. pazarlık yapar gibi günlere bölmüşler. nasıl mide var anlamadım. hadi bunu yapıyorsunuz, kızı nasıl ikna ediyorsunuz fikrim yok.
open relationship'e şahit olduğum ilk andı. hayata bakışımı tamamen değiştirdi.
yine buna benzer bir şeye şahit olmuştum marmaris'te. bildiğin adam karısının başka genç bi çocukla takıldığının farkında, buluşman nasıl geçti diye sordu karısına. karısı da anlattı çok toydu falan dedi. gülüştüler. ben de yarım kalan lipton ice tea'mi kafaya tekte diktim dinlerken.