roxannee-
    Eveet evet biliyorum; insanlar doğar evlenir ürer ve ölür. Hayata geliş amacımız neslimizin devamını sağlamak yani çoğalmak. Ancak bunu öyle sorgulamadan düşünmeden yapıyoruz ki. Çoğu insan hayatının tek amacını evlenmek ve çocuk yapmak üzerine kuruyor. Neden denildiğinde de çünkü öyle diyor. Ebeveyn olmak istiyor mu, bunu sorgulamıyor bile. Öyle bir akışta yaşıyoruz ki hayatımızı asla düşünmüyoruz. Ebeveyn olmak istiyor muyuz, ebeveyn olabilir miyiz diye. Hatta evlenmek için bile böyle çoğu zaman sırf herkes evleniyor herkes çocuk sahibi oluyor diye yapıyoruz. Tabii bir diğer önemli etken de yalnız kalmamak. Bu çok eski bir gelenek çocuklarım bana baksın. Yaşlanınca yalnız kalmayayım diye bencil bir bilinçdışılıkla yapıyoruz bu toplumsal öğretileri. Ancak şöyle bir baktığımızda da çoğu şeyin yanlış gittiği bir gerçek. İnsanlar evlenince mutlu olacaklarını sanıyor ama olamıyor, çocuk sahibi olunca mutlu olacaklarını sanıyor yine mutlu olmuyor. Sonrasında da hayatlarını o dört duvar arasına sıkıştırıp ölümü bekliyorlar. Böyle olunca da sağlıklı nesiller yetiştirmek pek mümkün olmuyor. Engin Geçtan'ın "İnsan Olmak" kitabında insanların ebeveynleriyle kuramadıkları sağlıklı ilişkileri çocuklarıyla da kuramadıklarını, hatta çocuklarına ebeveynlerinin adını verip, onlara karşı olan öfkelerini çocuklarından çıkardıklarını söyler. Düşününce bu çok korkunç bir nesil aktarımı. İntikam ve öfke ile doğurduğumuz çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Sonrasında da sağlıklı nesillerin yetişmediğinden şikayet ediyoruz. Bu bireysel bir bilinç hali ile de olacak bir şey değil. Bunun için toplumsal inşa gerek yeni bir sosyalizasyon şart. Ancak bu nasıl mümkün bunu ben de bilmiyorum.

    Günün En Popüler Başlıkları