/789c3afbedc3c797a2afcd3c116d6bbb77adeee2/53616c7465645f5f45138d8d5f480fe0802fd24a142c4b8074570f497b4b18a85e3fc79efd6b972e0bcc977695dacdfaf89b5726653195719bf382d2b155345f246b62580d5d0bf0a034c7181d9c5ece72c16a4617e9ded7265357f06b173833c1152ddfe847bdfdf6383a0e554f4081.jpg "cinayetvaraga")
2 gün önce kalabalık bir mecliste sohbet ediyoruz. Kalabalık bir ortam. Gündem tabiki virüs ve sonrası. Hepimizin malum gündemi o. Bu ara filmler, diziler, daha distopik senaryolar popüler. Öte yandan bizim ülkemizin amansız cahil gruplarının söylemleri, doların ekonomiyi yakında çökertecek olması gibi etkenler de mevzuyu iyice derinleştirdi. Hiç istemediğimiz ama insanların kafasından atamadığı bir "olası iç savaş", "toplu savaş" gibi olasılıklar var. Gittikçe muhabbet karman çorman oldu ve adeta can pazarı oluşturacak senaryolr, yağmalar konuşulunca azıcık araya girdim.
"Peki madem tek solukta böyle olayların olabilitesini konuşuyorsunuz. Nasıl savunacak insanlar kendini? Siz ne yapacaksınız? Evinizde mi oturacaksınız? Yağmalar başlarsa siz nasıl direneceksiniz? Çatalla mı? Oklava ile mi? Adamlar yok şöyle yok böyle silahımız var diye açık açık aba altından sopa gösteriyor. Siz nasıl hayatta kalacaksınız?" diye biraz doz yükselttim. İlk başta bir tepki oldu. rörörörörrörö diye. Ama soru net!
Her şeyin kötüye gittiği senaryoda siz ne bok yiyeceksiniz? Nasıl savunacaksınız? Tabi ki böyle bir şey olmasını istemek gibi bir ruh hastalığı değil benim başlığımın amacı. Sadece merak.