gamzeyadamercann
    İtalya'da okurken kaplıca tarzı bir yere gittim arkadaşlarım ile. O gidiş ayağım için koca bir lânet oldu, siğil kaptım. Kısa sürede sağ ayağımın altında sayamadığım kadar arttı, koloni oluşturdu. Kış ortası okula terlikle gitmek zorunda kaldım, zira ayağımın üstüne kadar sıçramıştı ve ayağım ayakkabıya sığmıyor idi. Doktora gittim, ancak doktor ilaç tedavisi ile geçirmenin mümkün olmayacağını, yalnızca kesip alarak kurtarabileceğini, o durumda da uzun süre üzerine basamayacağımı söyledi. Okula devam etmek zorunda olduğum için operasyonu reddettim. Ardından altı yedi ay geçti, Türkiye'ye dönüş yaptım ve daha da harap ve ziyan olmuş olan sağ ayağım ile bir dermatoloğa gittim. Bana kriyoterapi tedavisi yazdı (KRYOTERAPİ: -198 derece likit nitrojen, yani sıvı azot ile yabancı doku ya da yapıyı dondurma işlemi, yakma işlemi de diyebiliriz). Üç haftada bir kriyoterapi seanslarına katılmam gerekiyor idi. Katıldım da.. Katılmaz olaydım. Hem çok acılı idi, hem de operasyon sonrası ayağım tamamen su topluyor idi. Üzerine basmak zaten üç haftamı alıyor, üç hafta geçince sıradaki seansa gidip aynı işkenceyi çekiyordum.. Dayanamadım ve hastane plus doktor değiştirdim. İşte o doktor, hayatımda gördüğüm en samimi ve en güvenilir doktor olacakmış. Tabi görüştüğümde deli olduğunu düşündüm, o ayrı. Zira bana: "Bu hastalığın adı halk arasında tavuk götü. Sana önereceğim şeyi dene, bir şey kaybetmezsin. Bir kaç kişiden bununla ilgili olumlu geri dönüşler aldım. Köy yerinde gezen ve düzenli yumurtlayan bir tavuk bul, anüsüne ayağının hastalıklı olan tüm bölgelerini sür, tavuk yumurtlarken anüsüne bir bakteri bırakıyor ve o bakterinin bu hastalığı döktüğü düşünülüyor" dedi. Çıkarken muayene olduğum kişinin gerçekten doktor olduğuna dair büyük şüphelerim vardı. Üzerinden iki ay geçti, memlekete gittik. Artık depresyona girmiştim. Ayakkabı giyebilmek, utanmak zorunda kalmadan yalın ayak gezebilmek istiyordum. Ve bir hafta kaldığım memlekette son güne kadar tavukları inceledim uzaktan uzağa.. Ne tavuğa kıyabildim, ne de kendime. Memleketten ayrılacağım gün geldiğinde ise denemekten zarar gelmez, arpa buğdaya okuttum, ilaç kullandım, yaktırdım hiçbir işe yaramadı, bunu da denememiş olmayayım dedim ve bir tavuğu halama tutturup midem bulana bulana (eminim tavuğun midesi de bulanmıştır) ayağımı tavuğun anüsüne sürdüm (hayvana psikolojik olarak zarar verdiysem kendisinden özür dilerim fakat fizyolojik olarak hiçbir şekilde zarar vermedim). Ve inanır mısınız, bir ay içerisinde ayağımdaki bütün hastalık döküldü. Hiçbir şey kalmadı, sıfır km bir ayak sahibi oldum ve cildim kendini yeniledi, eskisinden sağlıklı, daha güzel oldu.. Eğer okuyorsa doktor hanıma sesleniyorum, geldim teşekkür etmek için fakat ayrılmıştınız. Eğer bunu görüyor, okuyor iseniz o günden beri siz de, tavuk kardeş de dualarımdasınız.. çok teşekkür ederim

    Günün En Popüler Başlıkları