/11e44fb6c8d1f3e0b16e81ab93a643ecf49db8f2/53616c7465645f5faaa717a7c4fa0dc6e659763513fce8f389cacabc7c8fcac154edd66aeccb9a654184e52b2ad7948a03db915f27825df7fe4daf2fca50d79279c2cdf206987f0fc03f3619116494f96b6c27b4a99c06c84c72328b5d3eaeb915f9661bf9eb9259159b535a940e64e1.jpg "the-fearless")
Lise bire giderken matematik dersinde ilk dönem derslere fazla katılmayan dersle ilişkisi olmayan bir öğrenci tipim vardı. Sınavlarımda haliyle pek parlak gelmemişti. Hocamız kanaat puanlarını verirken bana 60 verdiği görünce ufaktan bir sevindim. Ama sınıftaki en düşük not 60 olmuştu. Bu durumu gururuma yedirmedim. Bir sonraki dönem bu derse çok çalışacağım demiştim. Ve dediğimi de yaptım. Derse sürekli aktif olarak katılan bir öğrenci olmuştum. Bu sefer kanaat notlarından çok ümitliyken yine 60 verdiğini gördüm. Bir sonraki gün hocanın yanına gidip durumu izah ettim. Benim bu dediklerimin üstüne hoca bana şu cümleyi söylemişti. "İbrahim sen benim dersimden hiçbir zaman geçecek kapasiteye ukaşamayacaksın." Bu dediği sözle birlikte beni resmen matematikten kopardı. Ama şuanda burdan ona seslenmek istiyorum. Sırf senin gibi öğretmenler yüzünden öğrencilerin derse olan ilgisi azalmasın diye kendimi geliştirip matematik öğretmenliği okuyorum. Amacım senin gibilerin nefret ettirdiği dersi öğrencilere sevdirmek olacaktır ve emin ol asla senin gibi bir hoca olmayacağım.