coronavirus
    Anlatmak istediğim şeyler var. Başlamadan önce şu basit önerme üzerine düşünürseniz sevinirim. Anarşist felsefe devleti doğurmadı, devletler anarşist felsefeyi doğurdu. 1. Anarşizm nedir? Anarşizm (Yunanca an- ve arche’den; otoritenin yokluğu alamında) toplumun yönetimsiz olarak tasarlandığı bir yaşam ve davranış teorisine ya da ilkesine verilen addır. Yaşadığımız dünyadaki her türlü baskı aracını ortadan kaldırarak, bireyin tamamen özgür olması gerektiğini savunan fikir akımıdır. Bu baskı araçları devlet ve onun ideolojik aygıtlarının tümüdür. Anarşizm demokratik olsun, olmasın tüm yönetim biçimlerinin karşısındadır. Fakat doğrudan demokrasiyi de savunan tek akımdır. Bireyin başka bir birey tarafından yönetilmesi mutlak özgürlüğün önündeki yegane engeldir. Bu yüzden demokrasi yalnız bireyin bu sürece doğrudan katılması ile mümkün olabilir. Bunu yaparken devletin tüm kurumları ile beraber devletin kendisini de yok sayar. 2. Anarşizmin, devlet ve uluslara yaklaşımı? Arkadaşlar hazmetmesi zor olabilir ama anarşizm devleti reddettiği gibi ulusu da reddeder. Ulus, yönetici sınıfın, politikacıların uydurduğu hayali bir kavramdan ibarettir. Çantanızı toplayıp buradan Yunanistan’a elinizi kolunuzu sallayarak geçememenizin nedeni devlet denilen olgunun kendisidir. Anarşizm için yurt ve ‘vatan’ tüm dünyanın kendisidir. 3. Anarşizm, şiddet ve savaş. Burada düşünürler en azından anarşist düzene geçene kadar farklı eylem biçimlerini savunsalar da nihayetinde ‘ütopya’ gerçekleştiğinde savaş ve şiddet karşıtlığı hüküm sürecektir. Çünkü savaşların, şiddetin varoluş sebebi yine devletin kendisidir. Devletin ortadan kalkması düzeni değiştireceğinden insanı baskılayan tüm kurallar hükümsüz kalacağından ‘suç’ oranları azalacaktır. Bireysel şiddetin önüne geçilmesi mümkün görünmese de, dev silah üretecileri olmayacağı için kitlesel kıyıma neden olacak bir savaşın çıkma olasılığı ortadan kalkacak. Şu veri oldukça önemli. 2013 ile 2017 yılları arasında iç savaşın veya dış müdahalenin yaşandığı 10 farklı ülkede 4 yılda toplam 870 bin çocuk hayatını kaybetti. Bu sayının 550 binini ise bebekler oluşturdu. Aynı yıllar arasında ölen ‘savaşçı’ sayısı ise sadece 175 bin. Bu trajedinin sorumlusu silahı kullanan kadar silahı üretenlerdir de. Sayılar sizin için bir anlam ifade etmiyorsa biraz empati ile dehşet ticaretini kavrayabilirsiniz. 4. Anarşizm, polis ve ordu. Anarşizme göre, “Eğer şiddet yoksa devlet, polis ve ordu da yoktur. Tersinden, eğer devlet, polis ve ordu yoksa şiddet de yoktur. Devlet ve temsili demokrasi varsa alfalar, alfalar varsa da 14 yaşındaki çocukların katledilmesine ‘Emri ben verdim’ diyecek tiranlar olacaktır. Polis, sosyalist iktidarda da baskı aracıdır, demokraside de, faşizmde de. Polis bireyin güvenliği için değil, iktidarların selameti için vardır. Ordular ise bir tehdit unsurudur. Savunma sanayiinde üretilen silahlar ve savunma bakanlığında çalışan bürokratlar isimlerinin aksine sömürgecilik faaliyetleri için varlardır.

    Günün En Popüler Başlıkları