/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "beddualippa")
Küçükken o kadar şu gitarda gözüm kalmıştı ki anlatamam.
Annemle çarşıya her gittiğimde bu gitarın satıldığı dükkâna gider, dükkânın sahibine; amca bunu sakın satma ben alacağım derdim.
satmam merak etme derdi. Ben de her gittiğimde o gitara uzun uzun bakar, bazen şansım varsa elime alır, tellerine dokunurdum. Yine bir gün çarşıya gittiğimizde satılmıştı. Gitarcı amca sözünü tutmamıştı. Neden diye sorduğumda parasını verip aldılar, senden önce geldiler dedi. Zaten o gün de alamayacaktım gitarı.
İçim gitmişti.
Yıllar sonra dayım çok hastayken, son günlerini yaşadığı için onu ziyarete gitmiştik. Odasını toplarken bir tane mandolin buldum, herhalde nasıl bakmışsam al senin olsun dedi. Çok güzeldi, bahçedeki salıncağa oturup o mandolini çalmaya çalışırdım ama tek yaptığım kakafoni sesler çıkarmaktı. Zaten kısa bir süre sonra hevesim kaçtı, beklemeden sahip olduğum şeylere ilgim çabuk sönüyor.
Çünkü aklım hâlâ alamadığım o gitarda...
/f9f41928119d784ab29a09b4f9d3ca996ed03e79/53616c7465645f5f6abd23ffb06ccf8a5b3fde4e93a7d54a0a7614b5354f252da1e3427452199d8292eb596ca623bcd30f0e13c06a751c707270ccec2b28a48e251f219f9152e1b8204ffa66ab7d0db3940949612f5bdd0a3ee88bf818eb8d320bdb36de61c893d77abf56e317169cde.jpg)