/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "thetalentedmrripley")
Burada konunun kadın-erkek eşitliğiyle alakası yok. Kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere mevzu tamamen çocuğun üstün yararı. Kaldı ki konusu çocuk olan davaların tamamının temelinde bu gerekçe yatar.
Bu çocuk okula gidecek, sosyal çevresi olacak ve birlikte yaşadığı annesi ile soyismi farklı olduğu için anne-babasının boşanmış olduğu herkesçe bilinecek. Sürekli bunla alakalı sorulara maruz kalacak, belki birileri onu üzmek için bunu kullanacak. Daha da önemlisi çocuk fikrini belirtebilecek, kendisini ifade edebilecek yaşa gelmiş. Babasıyla kişisel ilişkisi kalmamış ve soyismini taşımak istemeyeceği kadar ilgisiz bir babası var. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin eleştirdiğim çokça kararı olsa da bu, yerinde bir karar olmuş.