nursimarley
    Neden bu kadar çekiniyoruz konfor alanımızdan dışarı adım atmaktan? Keşfetmek, öğrenmek, bambaşka deneyimler edinmek neden bu kadar zor bizim için? Monotonluğumuza hapsolmak zorunda değildik. Bu kadar tekrara düşerek elimizdekilerden bir tık öteye geçememekten başka bir şey değil yaptığımız. Her adımımızı düşünerek atıyoruz. Ya kötü bir şey olur düşüncesiyle asla farklı yolları denemiyoruz. Bildiğimize güveniyoruz, bilmediğimizden korkuyoruz. Ama bazen risk almak da gerekiyor hayatta. Her gün açtığımız odamızın penceresinden değil de bir gün de yan odanın camından bakmamız gerekiyor manzaraya. Farklı bakış açısı kazanmak, farklı yolları keşfe çıkmak gerekiyor. Ama biz değiştirmekten o kadar iğreti oluyoruz ki alıştığımızdan asla geri duramıyoruz. Alıştığımız da bizi yerimizde sayan biri haline getiriyor. Kendi döngümüzün girdabında aşağı çekiyoruz kendimizi. Merdivenlere yönelsek yükselebilecekken, yorgunluğumuzdan dert yanarak düz yolda yürüyoruz. Köşeyi dönmek zor geliyor bazen. En düzünü seviyoruz, hayatın da en düzü kalıyor tek seçenek. Gelişimi reddediyoruz. Sadece sevdiklerimizi seviyor; nefret ettiklerimizi hep kara kaplı defterimizde tutuyoruz. Önyargılarımızdan arınsak büyüyebileceğimizi aklımızın ucuna dahi getirmiyoruz. Biz sona yaklaşmıyoruz da sonun bize gelmesini bekliyoruz. Öylesine tembeliz, öylesine vazgeçmişiz ki kendimizden bir yerlerde sarılacak bir umudumuz olduğunu unuttuk. Bir gün o umudun kapımızda belirivermesini ve bizim onu içeri almamızı bekliyoruz. Ne yazık ki ne umut bizi bulacak ne de biz o upuzun uykumuzdan uyanıp da o umudu aramaya gideceğiz. Bense hala uyanış bekliyorum kendimden ve de sizlerden. Ben uyanmadıkça, siz uyanmadıkça sonsuz bir döngüde kaybolacağız. Ve dönüp baktığımızda kayıp zamanımıza üzüleceğiz sadece. Ne zaman bize geri dönecek ne de biz kendimize yeni bir zaman yaratmayı becerebileceğiz. Köreliyoruz. Kör oluyoruz bizi bekleyen güzel geleceğe.

    Günün En Popüler Başlıkları