nursimarley
    Tüm gün aklımda bu soru dönüp durdu. Mutluluğun belli bir koşulu var mıdır, şartlar ve olaylar bizi mutluluğa götürebilir mi? Herkesin istekleri, hiç bitmeyen hayalleri ve beklentileri var. Ulaştıkça ardı arkası kesilmeyen hedeflerle doluyuz. Peki ya, neden hep daha fazlasını istiyoruz? Neden bir noktada, “tamam! Bu kadarı yeter, daha fazla mutlu olamam!” demiyoruz? Tam bir noktada mutluluğu yakalamışken tatmin olmayıp daha fazlasını isterken elimizdekini yetersiz bulup, kendimize mutsuzluk yaratıyoruz. Belli bir doyum noktası var mı? Varsa, ulaşabilen var mı? Mutlulukla, mutsuzluk o kadar dip dibe ki, azıcık hareket etsek diğerine geçiyoruz, ortası asla tatmin etmiyor. Yapmadıklarımız için de yaptıklarımız için de ‘keşke’ler biriktiriyoruz. Nereye gitsek olmuyor, neyi tutsak ucundan yeterli gelmiyor. Sevgilimiz yokken sevmek istiyoruz, çok sevince karşılık bulamamaktan dert yanıyoruz. İşimiz yokken işimiz olsun istiyoruz, işimiz olunca fazlalığından bunalıyoruz. Aile kurmak istiyoruz, sonra o ailenin varlığından bıkıyoruz. Hep olmayanı, olduktan sonra da olmamasını istiyoruz. Geri dönemeyeceğimiz hayatımızı, bir de hiç yürüyemeyeceğimiz yolları arzuluyoruz. Kusursuz olmayı çokça istiyor ama kusursuzluğumuzun içinde dahi kusur bulmaya çalışıyoruz. Neden hiç ama hiç olanla yetinemiyoruz? Sağlığımızın iyi olması yetmiyor mesela, iyiyken kendimize dikkat etmiyoruz, sonra bozulunca mutsuz oluyoruz. Elimizdekine iyi davranmayıp, kaybedince ‘keşke’ler yağdırıyoruz. Hayatları sorguluyoruz, hayatları kıskanıyoruz, hayatlardan nefret ediyoruz. Kendi hayatımızı güzelleştirmeye çalışmadan önce, başka hayatları yargılıyoruz. Mutlu insanları görmeye tahammül edemiyoruz, kendimiz mutlu olduğumuzda, göstermek için çabalıyoruz. Bazen kendimizi çok zorluyoruz, elimizde olmayanı değiştirebilmek için, hayatımıza mutluluğu zorla sokabilmek için. Kolayca düzebilecek hayatımızı kendi ellerimizle zora sokuyoruz. İçinde bulunduğumuz durumu kabullenemiyor, mutsuzluğa sürükleniyor ve mutluluğun ayağımıza gelmesini bekliyoruz. Bize vaat edilmiş bir mutluluk var mı bir yerlerde? Gidip alabilir miyiz? İlginçtir ki, mutluluğu da hep başka yerlerde arıyoruz. Dönüp kendi içimize bakmak gelmiyor aklımıza. Ve bundan dolayı, mutsuzluğumuzun sorumluluğunu da başkalarına atıyoruz. “benim hatamdı” diyemiyoruz. Ki zaten anlayabilseydik kendi kendimizi ne denli etkilediğimizi, mutluluğu da bulurduk en derinimizde.

    Günün En Popüler Başlıkları