45
29 Ara 2020
Yurt Dışından Gelindiğinde Havaalanında Hissedilenler
Bi kere Atatürk Havalimanı varken çok mutluydum. Havalimanı evimin dibinde, sanki uçakla evime gelmişim gibi bir his yaratıyordu. Ancak oranın da trafiğini düşündükçe içim katılıyordu.
Sabih Gökçen'e inmek daha garip tabii, dünyanın öbür ucu. Ayrıca diğerlerine nazaran küçük olması da hep garip hissettirmiştir, iki adımda havalimanı bitiyor. Bir de Sabiha'dan çıkışı var, orda kendimi hep küllükte gibi hissetmişimdir.
Yeni havalimanında ise yürüyüşe çıkmışım gibi hissediyorum. Önce uçağım 45 dk yürüyor, sonra ben 45 dk yürüyorum çıkmak için. Kocaman bi koşu parkuru gibi, yanınızdan sürekli uçağına yetişmek isteyen tempolu insanlar geçiyor.
Ama hepsinin ortak hissi, o kadar geçirdiğin güzel günleri yine ardında bırakıp gerçek hayata dönme hissi. Gerçeklik hissi.
Tek hissettiğim Free-Shop ta aradığım ürünleri bulma umudu oluyor. Atatürk hava limanınınki küçüktü. Yeni havalimanından hiç çıkmadım. Muhtemelen görkemli bir free shop olmuştur diye umuyorum.
medeni bir yerden ülkeden geliyorsanız insanı çok üzen bir his bu ya. şimdi bile içim burkuldu.
stockholm'den istanbul'a iner inmez çukara hoş geldiniz yazısıyla karşılamaları lazım. ilk indiğimde valizi aldım ve çıkışa doğru yöneldim yan tarafta bir arap ve yanında 3 tane karısı var bağırıyor onlara. bağırıyor ya insan insana bağırır mı? bağırıyor bu. lanet olsun diye diye başım önde kapıdan geçtim servise binicem oradaki muavin şuradan geçer mi diye soruyorsun yazıyor ya kardeşim diyor. delirtir insanı gerçekten.
İstanbul Havaalanına ineniz oldu mu bilmiyorum ama o büyüklük ve karışıklık arasında nereden geldiğinizi bile unutuyorsunuz :(