Tavşan Kaç, Tazı Tut! Gwion ve Cerridwen'in Hikayesi
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      yesil-makaron
      Bugün sizlere çok hoşuma giden ve derinliklerinde gerçekten çok ince mesajlar taşıyan bir hikaye anlatmak istiyorum. Genç Gwion; büyücü Tanrıça Cerridwen tarafından çirkinlik abidesi oğlu Afagddu’yu güzelleştirmek için hazırladığı büyülü karışımı kaynattığı bir kazanı korumakla görevlendirir. Fakat kazadan sıçrayan üç damla, Gwion’un parmağına gelir ve O’da iksirin tadına bakar bakmaz tüm gizemler aydınlanır, gemişin geleceğin ve şimdinin bilgisine sahip olur. Fakat Gwion bir başka gerçeği daha öğrenmiştir. Cerridwen’in hazırladığı iksirin bir parçası da Güzeller güzeli Gwion’un ta kendisidir yani onu öldürmek istemektedir. Bunu farkeden Gwion’un kaçış yolculuğu başlar. Tanrıça iksirden dolayı ilk önce onu yaşlı bir büyücü olarak kovalamaya başlar. Gwion hemen bir tavşana dönüşür ve Cerridwen de bir tazı olur. Gwion nehirde bir balığa dönüşür, Cerridwen ise bir su samuru olur. Kovalamaca sonrasında göklerde devam eder. En sonunda da Gwion bir buğday tanesine dönüşür, Cerridwen ise bir kara bir tavuk olur ve buğday tanesini yer. Dokuz ay sonra Cerridwen bütün çocuklardan daha güzel bir çocuk doğurur. Büyücü bu çocuğu deri bir torbanın içine koyar Beltaine bayramından iki gün önce nehre bırakır. Galler ülkesinin kıyılarında balık ağlarına takılan torba kralın yeğeni Elphin onu kurtarır ve Taliesin (Güzel Yüz) adını verir. Aradan yıllar geçer Elphin hapsedildiği hapisten Taliesin tarafından kurtarılır. 

Dokuz ay boyunca Büyücü Cerridwen'in karnındaydım,
Aslında küçük Gwion'dum,
Şimdi Taliesin oldum. Öykünün incelemesinde çok güzel detaylar vardır. 
Cerridwen oğullarını spiritüel olarak dönüştürmektedir. Gwion’un da aslında ikisini tattığında yaşadığı şey oğullara yapılan dönüşüm ritüelinin hızlı bir versiyonudur çünkü kendisi zaten güzeldir. Kelt takviminde; tavşan av zamanı olan sonbaharı, Balık yağmurları ile kışı, Kuş göçlerle ilkbaharı ve buğday da ekin ile yaz mevsimini sembolize eder. Her hikaye kendi içinde bir döngüye sahiptir. Peki sizin akıllardan çıkmayan hikayeniz nedir? Hadi yorumlarda kavuşalım.
      https://feminismandreligion.files.wordpress.com/2016/02/cauldron-of-ceridwen.jpg
      Fotoğraf 1
      https://lh3.googleusercontent.com/proxy/l7qfNftozV3R0A60XjGUxJKbOA4yjBPgfjSVFnP1Y3zQjEWH2jwq_g2uyCjt1Fq9kuvn-4L6LyBXaQkw-0H3Pm9BDl0KfenAhcQk1FEmIAJL-7GxwCxBz79AmLPXIwU5bU2kce-q
      Fotoğraf 2
      https://en.wikipedia.org/wiki/Ceridwen
      Hikayenin Orjinali
        kenzo-wakabayasi
        Bir başka efsanede, İskender, âlimlerden âb-ı hayatı öğrenir. Onu aramak üzere ordusuyla yola çıkar. Askerlerini kaybeder. Yalnızca aşçısı kalır. Aşçı elindeki tuzlu balığı yıkamak üzere bir çeşmenin yanına gider; balığı yıkayınca canlanır. Aşçı da vaziyeti anlayıp sudan içer. Başına gelenleri İskender'e anlatır. iskender, tarif edilen çeşmeyi bulamaz. Aşçıya kızıp, öldürmeye çalışır. Öldüremeyince de boynuna taş bağlayıp suya atar. Aşçı bir deniz cinnine dönüşür. Kur'an-ı kerimde Zülkarneyn'in bir sudan geçerken askerlerine "Kim bu sudan içerse benden değildir!" dediği anlatılır. Burada acaba âb-ı hayata işaret mi vardır? Ölümsüz insan var mı? Halk arasında Hızır ile İlyas adında iki aziz zâtın, âb-ı hayat içerek ölümsüzlük kazandığına inanılır. İlki karadakilerin, ikincisi denizdekilerin kurtarıcısıdır. Zaman zaman ehil kimselere gözükürler. İnsanlar bu iki zâtı görmeyi büyük bir lutf sayar. Mayıs'ın 6'sında buluşup, mantar közleyip yerler. Bu güne Hızırilyas denir.
          kenzo-wakabayasi
          rivayete göre, İskender-i Zülkarneyn, "Karanlıklar Ülkesi"nde bununan hayat suyunu işitip aramaya karar verir. Hızır diye anılan halazadesi Elyesa'nın refakatinde ordusu ile yola çıkar. Yolda fırtına yüzünden ordudan ayrı düşerler. Karanlıklar ülkesine gelince Zülkarneyn sağa, Hızır sola giderek yollarını tayine çalışırlar. Günlerce yol aldıktan sonra, Hızır ilâhî bir ses duyar ve bir nur görür. Orada âb-ı hayâtı bulur. Bu sudan içer ve yıkanır. Böylece hem sonsuz bir hayata kavuşur ve hem de fevkalâde güçler kazanır. Sonra Zülkarneyn'le karşılaşır. O da, âb-ı hayâtı ararsa da bulamaz ve bir müddet sonra vefat eder. Halk edebiyatındaki İskendernâmeler bu mevzuya dair tafsilatla doludur.
            kenzo-wakabayasi
            Ölümsüzlük suyunu arayanların serüveni en eski efsanelerde geçer. Hazreti Hızır'ın bu sudan içtiği söylenir. İnsan her zaman uzun yaşamak, hatta hiç ölmemek ister. Ölümsüzlük suyunu arayan kahramanların serüveni, en eski efsanelerde geçer. Hazreti Hızır'ın bu sudan içtiği söylenir. Abı hayat nedir? Nerededir? Hazret-i Hızır hâlâ hayatta mıdır? Âb-ı Hayat, Farsça hayat suyu demektir. İçenin ölümsüzlük kazanacağına inanılan sudur. Saf ve berrak su için de kullanılır. İnce ve derin mânâlı söz için de kullanılır. Bir şeyin kıymetini ifâde etmek için de kullanılır. Âb-ı Hızır, Âb-ı Zindegânî, Âb-ı Bekâ, Aynü'l-Hayât, Nehrü'l-Hayât da denir. Ölümsüzlük, acaba insana uygun bir vasıf mı? Ölümsüzlük suyundan içen birinin, sevdiklerini hep kaybedince, büyük bir bedbahtlığa düştüğü hikâye edilir. Suların birleştiği yer.
              kalpci
              Kusuruma bakma ama Kaynana gelin hikayesi gibi :) Onu öldürmek istiyor ve kaçıyor, av ve avcı var... Eeee ben mesajı alamadım valla
              /
              0

              Tarihe Göre

              İçerik bulunamadı.