39
3 May 2021
Tam Kapanmanın Yeni Zamanlarda Kaybedilmiş Mahalle Kültürünü Diriltmesi
Benim mahalleme özgü mü bilmiyorum ama bugün kendimi eski mahalle kültürünün güzellendiği dizilerde gibi hissettim. Bir küçük esnaf ziyaretinde bulunayım dedim. Malum bu süreç onlar için ekstra zor. Bizim bakkal olmuş mahallenin buluşma merkezi. Herkes orada, herkes muhtarlıkta, herkes parklarda ve herkes o kadar aç ki iki sohbete. Günlük kelime kotamı doldurdum bir saat içerisinde o derece. Ramazan olmasa okeye falan dönecektik birlikte. Gelelim madalyonun diğer yüzüne bizi uyaran ne bir polis, ne bir bekçi. Tamam herkesin evlerinin kapısına kilit vurduğu bir kapanma süreci beklemiyordum elbette ama bu kadarı da biraz fazla değil mi sizce de? Mahallenden çıkma, araba kullanma, ne yaparsan yap mı? Virüsle bu yolla mı mücadele ediyoruz. Bu insanların iftarlarda buluştuğuna o kadar eminim ki böyle bir durum var bir de. Şimdi gidip mahalle sakinlerimi ihbar edecek halim de yok tabii. Yani tam kapanma falan yok arkadaşlar inatla teyit ediyorum her gün. Yok.
Cidden diriltti ama hem daha çok satış yapılıyor hemde insanlar korona olmasına rağmen gidip sohbet filan ediyorlar bakkalda.
"Tam kapanma eşittir mahalleden çıkma yasağı" buna kesinlikle katılıyorum herkes sokaklarda bu neyi diriltir bilemem ama hali hazırda zaten ölmemiş olan koronayı bir hayli kuvvetlendireceği garanti.
Hiç sevmem zaten mahalle kültürünü, ne alaka yakin oturuyoruz diye sohbetlerimiz olacak ki, al zaten senin anlattiginda da olay saçmalik haline gelmis.
Ben daha bizim binadakiler dışında kimseyi tanımıyorum bağcılarda. Okul arkadaşlarım (!) Sayılmazsa
Bizim mahallede olmadı öyle birşey ama bu sahurda davulcuyla mani okuma planım var , allah ne verdiyse vuruyor davula ruh lazım biraz mahalleye
bizim bakkalın boyu 140 adamı göremiyoruz karısı 170 kadın adamı kucağında gezdiriyo resmen
istediğimiz şeylere boyu yetmeyince mecbur markete gidiyoruz
Eski mahalle kültürü değil, yeni mahalle kültürüne ihtiyaç var. Eski mahalle kültürü dediğimiz dedikodunun dibine vurup her gün farklı bir genç kızı ahlaksız ilan eden teyzeler, özelinizin özeline karışan komşular, kendilerine uymazsan düşman ilan edildiğin mahalleli, kahvehane dediğimiz dünyanın en saçma kafelerinde tüm gün pinekleyip dedikodu yapan amcalar, eğlence için ortalığı mahveden çocuklar, her adımını izleyip şikayet eden tipler.... Eski mahalle kültürü matah bir şey değildi. İnsanlar apartmanlara, şehirden uzak villalara boşuna kaçmadılar. İhtiyacımız olan sosyal hayatımıza harcayabileceğimiz zaman, para, imkan. Barlara, kafelere, parklara, sahillere, kortlara, havuzlara, sahalara vb. ihtiyaç var.
Binadan bir iki daire dışında kimse tanımaz beni, ben de onları tanımam pek.
Mahalleden eski okul arkadaşlarım ve ailelerini tanıyorum.
Çoğunlukla herkes birbirine yabancı ama çocuklar dışarıda oyun oynuyor bunu seviyorum. Biz küçükken çocuk yoktu nedense :(
Özgürlüğün kısıtlanmasına güzelleme yapmaya gerek yok. Şimdi mi akıllarına geldi?