12
16 Kas 2020
Ölümle Burun Buruna Geldiğiniz O An
Bundan iki sene önce Taksim-Beşiktaş dolmuşuna binmiştim. Sanırım çok heyecanlı bir şekilde o dönemki sevgilimle buluşmaya gidiyodum. Böyle durumlarda da hep aceleci davranırım, sabırsız ve biraz dikkatsiz olurum. Dolmuş Beşiktaşa geldiğinde yukarı doğru çıkmaya başladı Barbaros Bulvarından, ben de ne dönmesini ne de durağa yanaşabilmesini bekleyebilecektim, zaten bir tek ben kalmıştım ve duraklar yine otobüs kaynıyordu. Dolmuşçu abiden rica ettim beni orda bırakasın diye durağa yanaşmadan, o da kapıyı açtı. bir adım attım ve ayağımı yere indirdim. Sağıma baktığımda Beşiktaşın ruh hastası minibüsçülerinden biri, olabilecek en yüksek hızda üzerime doğru geliyodu ve yavaşlamayı düşünmüyordu bile. Hemen dolmuşun yanında otobüs vardı ama minibüsün geçebileceği kadar bir aralık bırakılmıştı bu yüzden anladığım kadarıyla acilen minibüsün Gayrettepeye doğru çıkması, aksi takdirde minibüsün balkabağına dönüşeceği gerçeği yüzünden minibüsçü abi frene basmayayı bırak vitesi 5'e attı.
Muhtemelen 2 saniye süren bu anda içinde olduğum dolmuşçu abi de yavaşça gitmeye ve kapıyı kapamaya başladı. Ne yaptıysam o an o oldu işte, neyse ki bacağımı çekmek sonunda aklıma geldi, dolmuşçuya da inmediğime-inemediğime dair korku dolu bi ses çıkarabildim. Bu şekilde adam kapıyı kapamayı bıraktı ben de kendimi içeri atabildim ve minibüsün rüzgarı tam olarak suratımı sıyırdı. Geçmesi gereken film şeridini minibüs şeklinde burnumun ucunda gördüm.
O saniye büyük bi salaklık yapıp ben karşıya geçerim deseydim ve sol ayağımı da asfalta atsaydım, muhtemelen çok güzel sucuklu bir tost olacaktım. Beynim asfalttan kazınacaktı. İki araç arasında sıkıştığımı, kolumun koptuğunu, beynimin parçalandığını ya da minibüsün altında kaldığımı ve minibüsçünün hiç tınlamayıp basıp gittiğini gözümde canlandırabiliyorum.
Hala aklıma geldiğinde bi tık kalbim sıkışıyor. İşte ölümle en çok burun buruna geldiğim an buydu benim.
Peki sizinki nedir?
22 yaşında yaşadığım trafik kazası nasıl ölmedim ben de bilmiyorum sonrasında iyileşmem o kadar acılı ve uzundu ki hala yaralarını taşıyorum bir de 5 sene sonra bir kaza daha geçirdim o da ciddiydi ama hala hayattayım araba kullanmayın yani
Gezi sırasında Ankara Kızılay da Ethemin vurulduğu an yakınında bulunduğum zaman ve onun o haline tanık olduğum an
Beyaz ışık dedikleri buymuş heralde dediğim şeyin durduktan sonra airbag olduğunu fark ettim
Alkollü bota binip, güneşin dibinde, serilmiş uyuyup, akıntının sürüklediği yerden botu belinize bağlayıp dönmeye çalışınca biraz ölünmek üzere olunuyor dikkat edin
üniversite 2nin yazında memlekete geldiğimde motosiklet kazası geçirmiştim.90 kmh ile hafif rampalı bir yolda önüme çıkan dobloya çarptım..Havada taklacı güvercinler gibi taklalar attığımı hatırlıyorum..Bir süre sürüklendikten sonra burnum bile kanamadan ayağa kalktım
Yaklaşık iki hafta önce olan İzmir depremi (sisam adası depremi) bitmeyip daha şiddetlendikçe tamam buraya kadarmış dedik
Keşke burun buruna gelmekle kalmayıp öpüşsek :((
Ama hiç öyle bi anım olmadı maalesef
seninkini okumadım ama geçmiş olsun .
herhalde en fazla yks açıklanmadan önceki birkaç dakikadır o kadar simple bi insanım.
hayırlı forumlar
/
1