30
10 Mar 2021
Ödediğiniz En Büyük Bedel
Benim değil ama dedemin. Türklüğünden bir şey kaybetmemek için.
Ailem anne tarafından Bulgaristan göçmeni. Bu ırkçılık tartışmalarının ve asimilasyon mücadelesinin had safhaları.
Bulgaristan annemler çocukken bir yasa çıkartıyor, herkesin adı Bulgar adı olacak diye.
Dedem alıyor annemleri Allah'ın unuttuğu bir köye yerleştiriyor. Orada Türk isimleriyle kalıyorlar, kimse bir şey demiyor.
Bir gece kapıları çalınıyor. Tabi bulunmuşlar. Dedemi alıp götürüyorlar.
5 koca yıl. Bomboş bir odada tuvaleti bile olmayan bir odada kalıyor.
Çok afedersiniz ortası delik bir sandalyenin altına kova koyarlarmış tuvaletini yap diye.
Yılmıyor yine dedem ben Bulgarım demiyor.
Sonuçta bırakılıyor. Annem diyor ki yıllarca bekledik yolunu. Her kapı çaldığında hem ümitlendik hem korktuk. Hangi haberi alacağımızı bilemiyorduk diye.
Bu 5 yıl içinde dedemin hem annesi hem de babası vefat ediyor. Onları da göremeden ölüyor.
Şimdi sorsan, hala pişman değil.
Ona olan sevgimi sırf onu kaybederim diye yıllarca öteledim. Bedelini de hayatımın içine s*çan, panik atak ve anksiyete sahibi yapan, hala nadiren de olsa kabuslarıma giren Sırpski'yle ödedim. Yıllar önce ona evet deseydim bu adamla hiç tanışmamış olacaktım. Yine o kurtardı beni onun elinden, bir de mahcubiyet sahibi oldum. Geç olsun güç olmasın diye avutuyorum kendimi ama bu bedel aynı zamanda bir utançtır bana.
Hikaye çok etkileyici keşke sürece ilişkin detayları paylaştığın bir başlık olsaydı. Bizim bedel dediklerimiz savaş mağdurları, topraklarını terk etmek zorunda bırakılan insanların yaşadıklarının yanında hiç.
Ödedim güzel bir restuaran ta 1 TL lik makarnaya 70 TL ödedim yanımdaki kız arkadaşa çaktırmadım ama çok zoruma gitti kolay sindirmiyim diye 3 gün lavobaya gitmedim