26
18 Eyl 2020
Epilepsi
Halk arasında sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyindeki sinir hücrelerinde dengeli olan elektrik akımında normal dışı hareketler meydana gelmesi sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Kişinin nöbet anında verdiği tepkiler, geçirdiği nöbetin türüne göre farklılık gösterir.
1-Parsiyel Nöbetler
a.Basit parsiyel nöbetler
Hastanın bilinci tümüyle açıktır. Ancak bu kişinin nöbeti durdurabileceği veya kontrol altına alabileceği anlamına gelmez.
Basit parsiyel nöbete yol açan elektriksel aktivite beynin küçük bir kısmından kaynaklanır. Kişinin nöbet anında yaşadıkları beynin hangi bölgesinin etkilendiğine bağlıdır.
• Temporal lob
• Frontal lob
• Parietal lob
• Oksipital lob
Temporal lob
Temporal lobun çok değişik fonksiyonları olduğu için buradan kaynaklanan basit parsiyel nöbetlerde çok değişik belirtiler görülebilir. Bunlar arasında ani korku hissi, daha önce olmuş bir olayı olmamış gibi veya olmamış bir olayı olmuş gibi hissetme, daha önce tanımadıklarını tanırmış gibi, tanıdıklarını tanımazmış gibi hissetme, hoş olmayan kokular ve tadlar, mideden yukarı doğru yükselen tarifi güç, hoş olmayan bir his olabilir. Bu belirtiler aura olarak adlandırılır. Bu bulgular bayılmadan önce veya bilinç kaybı yaşamadan önce kişiyi tedbir almak için uyaran bir belirti olarak faydalı olurlar.
Frontal lob
Buradan kaynaklanan nöbetler, temelde hareket ile ilgili belirtiler olması nedeni ile motor nöbetler olarak adlandırılır. Başın çevrilmesi, kolun yukarı kalkması, uzuvlarda sıçrayıcı, kasılıp gevşeme şeklinde hareketler görülebilir. Bazen beynin diğer bölgelerine de yayılarak jeneralize tonik-klonik nöbete dönüşebilirler. Eğer nöbet anında kişi örneğin sola dönüyorsa, veya sol kolda kasılma, hareket oluyorsa nöbet sağ frontal lobdan, sağa dönüyorsa sol frontal lobden kaynaklanıyor demektir. Bu lobda konuşma merkezi de bulunduğundan geçici konuşma durması ya da konuşmanın anlaşılmaz hale gelmesi de görülebilir. Bu tür nöbetlerden sonra kısa süreli güçsüzlük veya geçici felçler de görülebilir. Bu Todd paralizisi adıyla bilinmektedir.
Parietal lob
Parietal lob vücut duyularını algılar. Beynin bu bölümünden kaynaklanan nöbetler garip hislere neden olurlar. Duysal nöbetlerde geçici uyuşukluk, ağrı hissi gibi belirtiler görülebilir.
Oksipital lob
Bu alan görme ile ilgilidir. Görme alanının yarısını etkileyen flaş şeklinde ışıklar, değişik renkler görülebilir. Nöbet görüntülerin karşı tarafındaki beyin yarısından kaynaklanır. Görüldüğü gibi nöbet belirtilerinin çok iyi anlaşılması çok değerlidir. Hasta ve hasta yakınlarının nöbet belirtilerine dikkat etmesi ve doktoruna aktarması sonucu, nöbetin beynin hangi lobundan başladığı ve bulgular bir tarafta ise nöbetin karşı beyin yarıküresinden başladığı anlaşılabilecektir.
1-Parsiyel Nöbetler
a.Basit parsiyel nöbetler
......................
b.Kompleks parsiyel nöbetler
Bu tip nöbetlerde bilinç etkilenmesi olur. Nöbet esnasında bilincin etkilenmesi her zaman kişinin yere düşmesine neden olmaz ama kişi nöbeti hatırlamaz veya geçici hafıza kusuru görülür. Bazen çok dikkat edilmezse her şeyin farkında olunduğu sanılır.
Kompleks parsiyel nöbetler, çiğneme, yalanma, yutkunma, bir şey arar gibi şaşkın bakınma gibi otomatizmler ile beraber seyredebilir. Bazen hasta elbiselerini çekiştirebilir, etrafta dolaşabilir, dakikalar sonra hatta bazen saatler sonra kendine geldiğinde hiçbir şey hatırlamaz.
Bazen basit veya kompleks parsiyel şeklinde başlayan bir nöbet tüm beyne yayılarak tonik-klonik (sekonder jeneralize tonik-klonik) nöbete dönüşür.
2-Jeneralize Nöbetler
Tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Eski terminolojide "grand mal" olarak geçer ve bazı hekimler bunu halen kullanır. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir. Kısaca kişi önce kaskatı kesilir ve yere düşer. Tüm vücut kaslarında kasılıp gevşemeler bunu izler. Bu dönemlerde bilinç kaybı vardır. Hasta yavaş yavaş tekrar kendine gelir. Bilinç önce kısmen düzelir, hasta şaşkın haldedir, bir süre birşey hatırlamaz, uykulu bir hali vardır. Baş ağrısı ve kas ağrılarından yakınır.
Kendine gelme süresi kişiden kişiye ve nöbetin şiddetine göre değişir. Nöbet bir veya iki dakika sürer. Nöbet beş dakikadan uzun sürerse veya kişi ilk kez nöbet geçiriyorsa hemen tıbbi yardım için acil servise başvurmak gerekir.
Bu nöbetler öncesinde herhangi bir öncü belirtinin olmayışı kişi için dezavantajdır . Çünkü nöbet öncesi tedbir alma fırsatı kalmamaktadır. Ne yazık ki böyle ön uyarısız nöbetler tehlikeli kazalara neden olabilmektedir. Bu nedenle bu tür nöbeti olan kişilerin tehlikelere karşı daha dikkatli olması gerekir.
Doktorlar tarafından bir uyarıcı işaret olmadığını söylese de pek çok hasta nöbetten saatler öncesinde kendisini iyi hissetmediğini, huzursuzluk ve ağırlık hissettiğini söylemektedir. Prodrom olarak adlandırılan bu dönemin algılanması öğrenilirse yararlı olacaktır.
2-Jeneralize Nöbetler
a.Absans nöbetleri
Jeneralize nöbetler olarak adlandırılan tüm beyine yayılan nöbetlerin bir çeşididir. Eski terminolojide küçük hastalık anlamına gelen "petit mal" adıyla anılıyordu. Hafif olan bu nöbetler çok sık olursa yaşamı etkileyebilir. Absans nöbetleri erişkinlerde de görülebilir ama nispeten nadirdir. Sıklıkla 6-12 yaş arasında görülür. Kızlarda daha sık rastlanır. İlaç tedavisine iyi cevap verir. Nöbet esnasında kişiyi gözlemleyenler, hayale dalmış zannedebilirler. Ancak absans nöbet sırasında kişi uyarıları algılayamaz ve çevresinden haberdar değildir, kısa süreli bilinç kaybı mevcuttur. Çocuklarda okulda öğrenmeyi ve çeşitli aktivitelere katılımı engelleyici olabilir. Cümlenin başını duyup sonunu duymayabilir ve bunun sonucunda çocukta davranış bozukluğu olduğu sanılabilir. Derin derin soluk alıp verme sırasında bu tip nöbetlerde artma görülmektedir. Bu nedenle tanı amacıyla yapılan EEG'de hastaya derin nefes alıp verdirilerek nöbet kaydedilmeye çalışılır. Nöbet sırasında EEG çekilmesinin tanının kesinleştirilmesinde en önemli anahtar olduğu unutulmamalıdır.
b.Miyoklonik nöbetler veya sıçrama nöbetleri
"Miyo" kas , "klonus" sıçrama anlamına gelir. Kaslarda kısa süreli ani kasılma ile kendisini gösterir. Bazen tüm vücudu etkiler, bazen tek veya iki kol ile sınırlı kalırken bazen baş da etkilenir. Bu sıçramaların uykuya dalarken olması fizyolojiktir, yani hastalık anlamına gelmez.
c.Tonik ve atonik ve klonik nöbetler
Tonik nöbet sırasında tüm kaslar kaskatı olur ve hasta yere düşer. Atonik nöbetlerde ise tam tersi olur, yani kasılma yerine kaslarda gevşeme olur ve kişi yere yıkılır. Ani yere yıkılmaya rağmen hızla tekrar kalkmayı başarırlar. Bu düşmeler genellikle öne doğru olur ve kişi başını yere vurabilir. Çok sık tonik ve atonik nöbetleri olanlarda başa geçirilen kask gibi özel koruyucu önlemler yararlıdır.Klonik nöbet ise vücudun bir kısmının titremesi durumudur. Bu durum tek başına olabileceği gibi tonik nöbetle birlikte de olabilir. Tüm kaslar kasılarak hasta yere düşer, ardından titreme atakları gerçekleşir. Ağızdan köpük gelme durumu tonik klonik nöbetlerde yaşanır.
Bunun haricinde hastaların psikolojik olarak yaşadıklarını öğrenmek isterseniz, epileptik bir blogger'ın yazılarına göz atabilirsiniz. Bu gibi yazılar onları anlayabilmemiz için yararlı bilgilerdir.
www.epilepsivepsikoloji.com
Bir kişi yanınızda nöbet geçirirse neler yapmalısınız?
Öncelikle sakin olun, hastanın yanından ayrılmayın, yardıma gerek varsa başkasını gönderin.
• Hastanın hareketlerini durdurmaya veya engellemeye çalışmayın!
• Hastayı güvenli bir yere yatırın veya alın!
• Yaralayabilecek ucu sivri veya sert eşyalardan (Sivri köşeler vb.) hastayı uzaklaştırarak veya bunları hastanın yanından uzaklaştırarak hastayı koruyun!
• Sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetin (kravat, kemer gibi), şayet takıyorsa gözlüğünü çıkartın!
• Sabit ve rahat olacak bir şekilde onu bir tarafa doğru yatırıp, tükürüğünün dışarı akması sağlayın. Rahat nefes alması için mümkünse solunum yolunu açık tutun!
• Asla ağzına bir şey sokmaya veya koymaya (örneğin, dişlerini sıkıyorsa açmaya veya su vermeye ) çalışmayın!
• Çene ile ilgili zorlayıcı hareketler zararlıdır! Çeneye, dişlere müdaha etmeyin.
• Nöbet sırasında ilaç vermeye çalışmayın, kendi kendinize nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapmayın! Soğan, kolonya vb. şeyler koklatmayın!
• Epilepsi krizi olduğu bilinen bir kişi ise yapay solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur!
• Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren veya öyle ise sizin neler yapmanız gerektiğini açıklayan bir kart veya sağlık karnesi olup olmadığına bakın!
• Nöbetinin bitmesini bekleyin!
• Unutmayın ki, sıklıkla nöbet sonrasında kişi yorgun, ne yaptığını bilemez haldedir, dolayısıyla bu aşamada elinizden geldiğince sakin ve güven verici olun!
• Nöbet hakkında verebileceğiniz bütün bilgilerin hem hastaya, hem de doktora yardımcı olacağını unutmayınız!
•Aşağıdaki durumlardan herhangi birisi ile karşı karşıya iseniz ambulans çağırın;
- Nefes almada sorun varsa
- Şuur açılmaksızın nöbetlerin peş peşe oluyorsa
- Nöbet 5 dakikadan daha uzun süredir devam ediyorsa
- 10 Dakikadan uzun süren şuur bulanıklığı mevcutsa
- Daha önce epilepsi olmayan bir kişi nöbet geçiriyorsa
- Hasta suda nöbet geçirdiyse (örneğin yüzerken)
- Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğuna dair hiçbir bilgi yoksa veya hastanın bu nöbetinin bir epilepsi hastalığı nedeniyle geçirilip geçirilmediğini bilmiyorsanız
- Kişi yaralanmışsa, gebe ise veya diyabetik ise
Tanı
Nörolog ile ilk görüşmenizde tanının konulabilmesi için karşılaşacağınız sorulara göz atalım;
• Nöbetten önce neler hissettiniz? (açlık, çeşitli hisler, uyku vb.)
• Tam o sırada ne yapıyordunuz?
• Değişik belirtiler hissettiniz mi? (bulantı başdönmesi, göğüs ağrısı...) kalp hastalığı, migren, panik atak, bayılma gibi bazı hastalıkları ayırt etmek için bunlar sorulur.
• Herhangi bir ilaç veya alkol aldınız mı?
• Nöbetle ilgili herhangi bir şey hatırlıyor musunuz?
• Dil ısırma, idrar kaçırma gibi bir yakınmanız oldu mu?
• Yere düşüp herhangi bir yerinizi yaraladınız mı?
• Kaç nöbet geçirdiniz? Epilepsiyi düşündürecek diğer faktörler var mı? (kafa travması, ailede epilepsi öyküsü, daha önce nöbet geçirme vb.)
Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar; yaşadığınız nöbetin sebebi epilepsi mi, epilepsi ise hangi nöbet çeşidini yaşadınız sorularına yanıt için yardımcı olacaktır.
Tanı EEG çekimi ve ilgili kan tahlilleri ile kesinleştirilebilir. Gerekirse MRG ile daha detaylı analiz de yapılabilir.
EEG
EEG tetkiki tanıya yardımcı bir yöntemdir, beynin çalışması hakkında bilgi verir. Elektroensefalografinin kısaltmasıdır. Kafa derisi üzerine yerleştirilen küçük gümüş disk elektrotlarla beyinden kaynaklanan çok küçük sinyaller cihaz tarafından kaydedilir. Epilepside sık görülen elektriksel aktivite bozukluğunu gösterir ve beynin anormal çalışan bölümünü belirler. Normal EEG epilepsi olmadığını göstermez ve anormal EEG de her zaman epilepsi demek değildir. EEG sonuçlarının mutlaka uzman bir kişi tarafından yorumlanması gerekir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI, MRG)
Kişinin beyninde epilepsiye yol açan nedeni belirlemek için kullanılır. Kişi bu incelemede çember şeklinde büyük bir mıknatıs içerisine yatar vaziyette girer ve buradan elde edilen beyin görüntüleri bilgisayar tarafından analiz edilir. Her hasta için MRG tetkiki gerekmemekle birlikte, beyinde yer alan bir hadisenin ortaya konmasında en etkili görüntüleme yöntemi olma özelliğindedir.
Kan Tetkikleri
Hekim genellikle çeşitli kan tetkikleri de yaptırarak hastanın genel sağlık durumunu değerlendirerek epilepsiden sorumlu olabilecek durumları araştıracaktır.
Hekim tanı koyduğunda epilepsi; idyopatik, kriptojenik veya semptomatik olarak sınıflandırır.
İdyopatik- bilinen bir sebebi yok
Kriptojenik - sebebi var ama mevcut araştırmalarla belli değil
Semptomatik - sebebi belirlendi anlamına gelir.
Jeneralize epilepsilerin çoğunluğu idyopatiktir. Beyinde herhangi bir hasar bulunamaz.
Tedavi
Epilepsi tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanımıdır. Hekimler genellikle tek bir epilepsi ilacı ile tedaviye başlamayı tercih etmektedirler. Eğer bu ilaç nöbetleri yeterince kontrol altına alamıyorsa, o zaman ilaç değişimi yapılabilir veya ikinci bir ilaç eklenebilir. İlaçların yan etkilerine dikkat ediniz. En sık rastlanan yan etkiler uyku hali, baş dönmesi ve dengesizliktir. İlaca yeni başlandığında bu yan etkilerin birkaç hafta içinde kaybolması beklenir. Uzun sürmesi ve azalmaması durumunda veya alerjik deri dökülmesi gibi durumlarda doktorunuzu aramalısınız. Eğer hasta tıbbi tedaviye dirençlilik gösterirse yani nöbetlerde azalma görülemezse cerrahi tedaviden yararlanabilir.
Epilepsi hastalarının yakınları için bazı öneriler
• Hastanızın ilaçlarını düzenli almasına dikkat edin.
• Hastanız nöbet geçirdiği takdirde tehlikede kalabileceği yerlerde yalnız olmamasını sağlamaya özen gösterin (trafik, deniz, havuz, balkon gibi...) Ama bunu yaparken hastayı aşırı baskı altına almayın.
• Nöbet esnasında yapacağınız şeyler, vücut şekli uygunsuz bir durumda ise ağzından tükürük geliyorsa onu yan çevirmektir.
• Birşeyler koklatma, su dökme, dişlerini açmaya çalışma gibi çabalar hastanıza yarardan çok zarar getirecektir. Nöbet anında bu gibi müdahalelerden sakının.
• Eğer sık nöbet geçiren bir hastanız varsa, her zamankinden farklı şekilde gelişen bir nöbet geçirdiğini veya süresinin uzun olduğunu düşünüyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna ivedilikle başvurmalısınız.
• Hastanızın takip edildiği merkez ya da doktor ile bağlantınız düzenli olmalı. İstenilenleri titizlikle uygulamanız sizin ve hastanızın yararına olacaktır.
Onları anlayabilmek, yardımcı olabilmek için araştırmaya devam edin.
www.epilepsivepsikoloji.com
3 yıl tedavisini gördüğüm, tedavi bitiminden 2 yıl sonra 1 kere kriz geçirdiğim ve bir daha herhangi bir kriz yaşamadığım hastalık. Tedavisi var, korkmayın ve kendinizi sosyal hayatın dışında bırakmayın. Güvenli olduğunuzu düşündüğünüz yerlerde ve güvenli olduğunu düşündüğünüz kişilerle bir arada vakit geçirin