645
24 Ağu 2020
dio Yazarlarının Ölüme En Çok Yaklaştığı Anlar
2015 senesinde Bolu Dağı'nda yapmış olduğumuz kaza. Kaza anının 3 saniye öncesine kadar olan kısmı hatırlıyorum. Tır şerit değiştiriyordu ve biz de altına girmek üzereydik. İçerideki paniği hatırlıyorum ve gözümü açtığımda hava yastığı beyaz olunca öldüm sanmıştım. Işığa doğru gidiyorum heralde dedim anlık panikle. Neyse ki emniyet kemerlerimiz bağlıydı. Maddi hasar ve bi kaç sıyrıkla atlatmıştık.
şansa yaşıyorum zaten ben. 2017 yılında gece aydınlatmanın az olduğu Çanakkale Bursa yolunda yağmurunda etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybeden bir sürüçü aracıma bodosloma çarpmıştı bir yıl kadar iyleşme sürecim oldu.
onun dışında bir trafik kazası daha yaşadım ama onu anlatmıştım başka bir başlıkta
Kaldırıma çıkan arabanın altında kalmaktan son saniye kurtulmuştum ve bunu tam üç kez ayrı zamanlarda yaşadım. Sanırım bir gün bu sebepten öleceğim.
İçeri girdikten 5 dakika sonra terasımızın duvarına kurşun isabet etmesiydi. O yüzden nerde silah sesi duysam içeri kaçıyorum hep
Kamp yapmaya gitmiştik sevgilimle ilk kamp deneyimimde ve o gün orada bir ayı tarafından parçalanacağım çok emindim.
Olmadı. Kaza olmadı. Kanamam oldu bir. Durmuyordu. Bana küçüklükten beri tansiyonu yüksek derler. O yüzden sanırım. Ya da normal kişide de olabilir mi bilmem? En şey bu ölüme yakın.
Birde 99 depreminde 2 katlı müstakil evden(deden kalma ev) çıktığımızda dışarı kaçmaya çalışırken 2.kattan boş yere düştük zemine. Babam annem ben ablam. El ele tutmuşlar. Biri düşünce hepimiz düştük bir anda. Kalktık. Annem 2.kez başka bir yerden dönemeç yükseklikten düştü kalçası zarar görmüştü. Şimdi iyi iyileşti.
Babamda bir şey yok pek. Ablamın ayağının altı kesilmişti et kalkmıştı biraz bıçakla kesilmiş gibi. Şimdi iyi iyileşti.
Benim tek bacağımı dış tarafını inşaat demiri çizmişti boydan boya duvardan çıkık durana düşerken sürtmüşüm sanırım. Hafif fazla değil sadece çizik. Geçti.
(Panik yapmışlar sanırım. İlk deprem yaşamamızdı)
Bir daha yaşanmaz umarım diyeceğim ama yolda geliyor diyorlar. Yaşanacakmış belli.
9-10 yaşlarındayken muzun yarısını çiğnememek suretiyle yutmuştum. Tabii o koskoca muz parçası boğazımı tıkayınca nefessiz kalmıştım. Teyzem heimlich manevrasıyla beni hayata döndürmüştü...
Benim hiç böyle extrem şeylerim olmadi
Ama geçende tırtıklı bıçakla elimi kestimm 😬😬 ama baya derindi
Tam 5 10 dkk boyunca kanadı ve bi an hiç durmayacak ölüp gideceğim sandım shhdsjs öyle bi hastalık varmış kan durmuyormuş 🤦🏽♀️
Araba, beep beep, Howly Shiiit !
&
Kılpayı kurtulmalar var birde.....
(Daha 6.sınıftayım şu kutu ice tea nin açma hani pipeti yerleştirdiğimiz zımbırtısını ben sökeyim derken içine düşürmüştüm sonra tabi yutmam dedim sınıftakileri izlerken dalmışım onu ben bir güzel yutmaya çalışınca tıkandım sırada kıpraşıyorum boğuluyordum az kala sonra hoca müdahele edince yutuverdim ama derdimi anlatana kadar benzim atmıştı zaten o kahveli şekerlerle tıkanan bendeniz alışıktım artık ama bu farklıydı gırtlağım çizilebilirdi Rab kurtardı beni .)
-Doğduğumda zaten 3 ay sonrasına kadar cihazlara bağlı yaşamaya devam etmişim
-Doktorlar öleceğimi düşündükleri için tedaviye son verip pes etmek amacıyla ailemi çağırmışlar.
-Ankara ya kadar solunum için ek bir takviye olmadan saatlerce bir montun içinde sarılı şekilde getirilmişim. Bir bebeğin ciğerleri 8 aydan sonra gelişimini hızlandırır. Ben 6 aylık doğmuşum.
-Bir de şu astım krizi anında nerede olursan ol yere yığılıyorsun