/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "iceel")
Mutluluk getirmediği konusunda haklısınız. Getirdiği şey bir nevi özgürlük hissidir. Daha fazlası için çabalamak baskısından uzaklaşırsınız. Hayatınıza bir dinginlik hakim olur. Tamam dersiniz, artık bu kadar yeter. Daha lüks bir eve ihtiyacım yok. Bu araba beni birkaç yıl daha taşır. Cep telefonum biraz daha idare eder. Ben bu yıl hep gitmek istediğim ama hep ertelediğim o yere gideyim. X arkadaşım berbat bir hastalığa yakalandı belki benim için de o günler uzak değildir. Öyleyse henüz yasak değilken o kocaman hamburgeri bu gün yesem iyi olur. Bu hafta ev temizliği kalsın sonbaharın son güneşli gününü sakince tek başıma dolaşarak geçireyim. Şehrimde hep önünden geçtiğim müzeyi gezeyim mesela. Böyle hevesler girer hayatınıza. Koşturmacalardan hareketli sosyal yaşamın dayatmalarından uzaklaşmak size daha kolay gelir çünkü insanların fikirlerini daha az önemsersiniz. Kırklı yaşlarınızda kendiniz için kurmaya çalıştığınız hayatı yaşamaya başlarsınız.