/c7516478d533fe49f8049fa980057629e639b91e/53616c7465645f5f5d0e21f4d4121574da116b91d9114748d3aedfadb29eb9452cc2660ffb44d38008e7395e90577259eccfebfacbd9cbc4dee98d7eb8e9bd87a957a7ac7dc2d7ef96ab585d5fc41a6351bea835fc51388f451c659fb806b7b053e2dbdc53ec468f88b82dce1d26f6e1.jpg "tsukyomi")
Siyasi ya da savaş konularına girmeyeyim, canlandırabileceklerini anlatayım. İyi bir hatipti, manipülatifti, iyi bir ressamdı, çok kötü bir askerdi. Normandiya hezimetinin esas mimarlarından biridir kendisi, egosu yüzünden birkaç kez kendi kalesine gol attı. Tez canlı bir adamdı, asla soğukkanlı değildi. Konuşma öncesi yapacağı her hareketi tek tek prova ederdi bu arada, bunun halkın üzerindeki etkisini en üst düzeye çıkaracağına inanırdı.
Yazdığı Kavgam kitabı sürekli mücadeleyle karakterize olan bir dünya betimler. ''Bırakın yaşamak isteyenler savaşsın, sonsuz mücadelenin dünyasında savaşmak istemeyenler yaşamayı haketmiyor'' şeklinde özet geçebiliriz felsefesine. Sosyal Darwinizmciydi, insanlarda olmayan doğal seçilimi kendisi yapmaya kalkıştı. Aryan ırkının olması gereken güçlü ve sağlıklı ırk olduğuna, Yahudilerinse Aryanların tam tersi olduğuna inanıyordu. Büyülere de inanırdı bu manyak.
İlk yükselişinde geçerli sebepleri vardı, Yahudiler Almanya'nın güçlü Suriyelileriydi ve Almanya sömürülüyordu. Fakat gücü tekeline aldıktan sonra her diktatör gibi delirdi. Nitekim hayatının son 13 gününü sığınakta geçirdi, 13. günü, yani Kızıl Ordu Berlin'e girdiğinde kafasına son kurşunu sıktı. Karısı da aynısını yaptı. Ve sığınak ateşe verildi. Ölümü hakkında türlü spekülasyonlar olsa da bilinen tek gerçek kafasına sıktığıdır. Hey gidi deli fişek.