kafatamircisi
    ilk lise 1. sınıf kutuphanesinde yanliz başına serengeti ırmaklarının azgın sularında tek başına kalmış yavru ceylan gibi su içmek için dolanır gibiydi bende otların içinden avının dalgın bir anını gözetleyen kaplan gibi süzüyordum onu. tam kitaplıktan kitap alırken kitabı yere düşürüp almak için eğildiği anda yaydan çıkmış ok gibi fırladım kapıyı arkadan kilitledim avıma saldırdım. daha çıkış saatine çok vardı sessiz ol bebem azıcık ucundan ver eve gidene kadar dedim yavaş ol hayvan birisi gelecek diyordu can havliyle yavru ceylan yırtıcı bir timsaha dönüştü adeta. sonunda okuldan çıktık eve gittik beraber deliler gibi öpüşerek eve girdik. hızlıca soyunmaya başladık. ceketimi çıkarıp yere attı, gömleğimin düğmelerini tek tek açıyordu, öpüşmeye devam ediyorduk. son düğmeye gelince dayanamadı kopartıp gömleği de yere attı. o öyle yapınca ben de onun tişörtünü yırttım. ne yapıyorsun geri zekalı dedi. şşştt sessiz ol deyip öpmeye devam ettim. aynı zamanda öperken de sudyenini açmaya çalışıyordum. şifresi ne bunun dedim. ne diyon dedi. banka kasasını soymaya çalışsam çoktan kilidini açmıştım, dön arkanı bi dedim. ya şaka yapma soğuyom ben deli dedi. ben seni ısıtırım diyerek kucağıma aldığım gibi yatak odasına götürdüm. kafası kapıya çarptı. yok bir şey devam et canım acımadı dedi. öyle deyince sevindim ve odaya girer girmez yatağa fırlattım. atar atmaz yaylanıp yere düştü. lan ne oluyordu burada? komidinin yanından şaşı gözlerle kafasını kaldırıp baktı. özür dilerim bebem dedim. ya sen beni öldüreceksin deyip odadan çıkıp gitmek istedi. salonda kolundan tutup kendime doğru çevirerek tekrar dudaklarına yumuldum. saldı kendini. belli aslında o da istiyordu. çılgınlar gibi öpüşüyorduk. öpüşürken johnny sins üstadın bir sitili aklıma geldi. kucağıma alıp yere yatırmak istedim. bacakları havada kalacak ama kafası aşağıda olacaktı. bacaklarından tutup ayak üstü artık allah ne verdiyse sevişecektik. kucağıma alıp usulca yatırmak için eğilince şangırtttttttttttt diye cam sehpaya girdik. sehpa kırıldı, vazo vardı üzerinde o da kırıldı. sakın kıpırdama camlar keser bebem dedim. senin allah belanı versin dedi. ama balık gibi, levrek gibi kadınsın elimden kaydın napim dedim. senin şakalarını sikim, kaldır gidiyorum dedi. kalkık zaten bebem, bi iki ben de gidip gelsem hıh dedim. yeaaaaaaa diye bağırdı, belli ki artık iyice sinirlenmişti. özür dileye dileye dikkatli bir şekilde yerden kaldırdım. "bacağında ufak bir çizik var gel pansuman yapayım, saçlarının arasında da cam kırığı olabilir gel bakayım bebem" dedim. "nolur yaklaşma bana, duş alsam yeter" deyip banyoya girdi. beş dakka geçmedi ben de peşine banyoya girdim. usulca arkasından sarılıp boyunundan öptüm sonunda pes etmişti artık ilk maçının ilk A milli formayla deplasmanda ilk galibiyetimi almıştım))

    Günün En Popüler Başlıkları