/813bea41f58024549d039044b2cac7ec63903d80/53616c7465645f5fbbf62c7ed4873ddad3f59008d05f5c422feed7adb1f3ec9a4575be2d2dba1837a7cd993558c938933db93e73ba34a1ef19f81ce2a03a7c75477dbed5651739b7580b4c6fac61de835f6d9c7ab92510904576380da7e77cd95d67e70017686584442eebbd12c8c4d0.png "kisi")
Bizde lüks araç az. Biz normal araçları da lüks sandığımız için yanıltıcı olabilir. Ülke içinde para yukarı akar. Para akışı fakirden zengine doğrudur. O yüzden fark git gide açılır. Gelişmiş bir ülke dışarı mal, hizmet vs. sattığı için sürekli dışarıdan para girişi olur. Bu da fakirin de elinde para olabilmesini sağlar. Çünkü sistemin işlemesi için gerekli para kendi cebinden değil dış ülkelerdekilerin cebinden gelir. Ayrıca paranın yukarı hareketi de kontrol altında tutulur. Buna ek olarak gelişmiş bir ülkenin zengini zenginliğinin bir kısmını toplumun faydası için kullanır. Mesela Eczacıbaşı'nın İstanbul Festivali'ni düzenlemesi gibi. Direkt olarak kendilerine bir faydası olmayan bir iş ancak emek ve para yatırım oluşturmuşlar ve devam etmişler. Veya Koç Holding'in müzeleri buna bir örnek olabilir. Yaptırılan okullar buna bir örnek olabilir. Bizdeki yeni zenginlerden örnek vermek zordur ama. Eski zenginler sosyal sorumluluğa önem verirken yeniler pek oralı değil.